Page 132 - İmanın Güzellikleri
P. 132

İmanın Güzellikleri


             tür lü dav ra nış tan me net miş tir. Ka sıt lı ol ma mak la bir lik te, di ğer mü min  -
             ler ara sın da do ğal kar şı la nan dav ra nış la rı el çi nin hu zu run da yap mak ki -
             mi za man sı kın tı ve re bi le cek dü şün ce siz ce bir ha re ket ola bi lir. Ayet te
             bil di ri len, çağ rıl ma dan ya da ha ber siz bir şe kil de el çi yi zi ya ret et mek,
             tek lif edil me di ği hal de ora da iken ye mek vak ti ni bek le mek, ye mek ten

             son ra uzun sö ze dal mak gi bi dü şün ce siz ha re ket ler de Al lah'ın Ku ran'da
             me n et ti ği ta vır  lar dır:
                 Ey iman eden ler (rast ge le) pey gam be rin ev le ri ne gir me yin,
                 (Bir baş ka iş için gir miş se niz il le de) ye mek vak ti ni bek le me -
                 yin. (Ama ye me ğe) çağ rıl dı ğı nız za man gi rin, ye me ği yi yin ce
                 da ğı lın ve (uzun) sö ze dal ma yın. Ger çek ten bu, pey gam be re
                 ezi yet ver mek te ve o da siz den utan mak ta dır; oy sa Al lah,

                 hak(kı açık la mak)tan utan maz... (Ah zab Su re si, 53)
                  Müminin her zaman elçiye elinden gelen en büyük desteği ve
             kolaylığı sağlaması, onun yükünü hafifletmesi gerekir. Bu, müminin,
             Kuran'da belirtilen en önemli görevleri arasındadır.


             - Müslüman olmakla veya yapılan hizmetlerle
             elçiyi minnet altında bırakmaya çalışmamak

                 Allah, birçok kimseyi dine hizmet ettirebilir, görevlendirebilir.
             Ancak bu kişiler mümin olabileceği gibi, inkar eden kişiler de olabilir-
             ler. Nitekim Hz. Süleyman (as)'a şeytanların hizmetçi kılındığı Kuran'da
             bildirilen bir gerçektir. Mümin olsun, inkarcı olsun herkes birer vesile-
             dir. Yegane güç ve irade sahibi olan yalnızca Allah'tır. Ve Allah dünya-

             daki imtihan ortamının bir gereği olarak İslam ahlakının hakimiyetinde
             bu tür sebepler de yaratabilir. Allah ayetinde, bu gerçeklerden habersiz
             olup da Müslüman olduklarından ötürü kendi akıllarınca kendilerini
             bulunmaz birer nimet olarak gören, Müslüman olmalarını İslam için, elçi
             için büyük bir kazanç, bir lütuf gibi gösterenlerin bozuk ahlakını şöyle
             haber verir:
                 Müs lü man ol du lar di ye sa na min net et mek te dir ler. De ki:
                 "Müs lü man lı ğı nı zı ba na kar şı min net (ko nu su) et me yin. Tam
                 ter si ne, si zi ima na yö nelt ti ği için Al lah si ze min net et mek te -



                                              130
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137