Page 25 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
        P. 25
     Yedinci Mes'ele
                        [Denizli Hapsinde bir Cuma gününün Meyvesidir.]
                                               ِ
                                                     ِ
                                 مي   حرلا ِ۪نمحرلا۪للّٰاِ۪مبِ
                                                ه
                                     َّ
                                          ٰ ْ َّ
                                                    ْ
                        ۞ ۪برقَا۪وه۪وَاِ۪رصبْلا ۪حمَلَكَّ۪لاا۪ةعاسلا۪رمَا۪امو
                                                 ِ ِ
                          ُ  َ ْ َ ُ ْ  َ َ  ِ ْ   َ َّ  ُ ْ  َ َ
                      َٓ ِ
                                             ِ
                       ٰ۪لا ۪رُظناف  ۞ ۪  ۪ةدحاو۪ ٍ سفنَك ۪ هلاا ۪مُكثعبَ۪لاو۪مُكقْلخ۪ام ۪
                                 ٍ ِ
                                         ْ َ
                         ْ ْ َ
                                 َ
                                               ْ ُ ْ َ
                                     َ
                                                      َ ْ ُ َ َ
                         ِ
                                                       ِ
                        ۪نا۪ا ِ تِوم۪دعب۪ضرَلاْا۪ ِ يِحي۪فيَك ۪ ِ ۪ للّٰا ۪تمحر ۪ ۪ ِراثٰا
                                                               َ
                        َّ
                                                    ه
                            َ ْ َ َ ْ َ َ ْ
                                            ْ ُ َ ْ
                                                         َ ْ َ
                                                           ِ
                               ٍ
                           ۪ ريدق َ  ۪ء َ شَ۪لُ ِّ  ۪ ِ ك  ٰ۪ لع ۪وهو ۪ ٰ۪ تومْلا ۪ ِ يِحمَل ۪ ۪ كلذ
                                                          َ ٰ
                                        َ
                                          َ ُ َ
                                                ْ َ
                                                      ْ ُ
                                 ْ
                  Bir zaman Kastamonu'da "Hâlıkımızı bize tanıttır" diyen
           lise talebelerine sâbık Altıncı Mes'ele'de mekteb fünununun dilleriyle
           verdiğim  Dersi,  Denizli  Hapishanesinde  benimle  temas  edebilen
           mahpuslar okudular. Tam bir Kanaat-ı İmaniye aldıklarından Âhirete
           bir iştiyak hissedib, "Bize Âhiretimizi de tam bildir. Tâ ki nefsimiz
           ve zamanın şeytanları bizi yoldan çıkarmasın, daha böyle hapislere
           sokmasın." dediler. Ve Denizli Hapsindeki Risale-i Nur Şakirdlerinin
           ve  sâbıkan  Altıncı  Mes'ele'yi  okuyanların  arzuları  ile  Âhiret
           Rüknünün dahi bir hülâsasının beyanı lâzım geldi. Ben de Risale-i
           Nur'dan bir kısacık hülâsa ile derim:
                  Nasılki Altıncı Mes'ele'de biz Hâlıkımızı arzdan, Semavattan
           sorduk;  onlar  fenlerin  dilleri  ile  güneş  gibi  Hâlıkımızı  bize
           tanıttırdılar. Aynen biz de, Âhiretimizi başta o bildiğimiz Rabbimiz-
           den,  sonra  Peygamberimizden,  sonra  Kur'anımızdan,  sonra  sair
           Peygamberler ve Mukaddes Kitablardan, sonra Melaikelerden, sonra
           Kâinattan soracağız.
               İşte birinci mertebede Âhireti Allah'tan soruyoruz. O da bütün
           gönderdiği Elçileriyle ve Fermanlarıyla ve bütün İsimleriyle ve Sıfat-
           larıyla  "Evet  Âhiret  vardır  ve  sizi  oraya  sevkediyorum."  ferman





