Page 90 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 90
[Risale-i Nur Kahramanı Hüsrev'in
"Meyve'nin Onbirinci Mes'elesi"
münasebetiyle yazdığı Mektubun bir
parçasıdır.]
ِ
ِ
ِ ِ
ِ ٍ
ِ
۪دمح ِ ب ۪ ۪ حِبيَُّ۪لاا۪ء َ شَ۪نم ۪ناو۪۪۪۪۪۪۪۪۪۪۪۪۪هناحبس ۪همسا ِ ب
۪
ه
ُ َ ُ
ْ َ
ْ
ْ َ
ْ
ُ َ َ ْ ُ
ْ
ِّ
ِ
۪هتاَكرب۪و ۪للّٰا۪ةمحر۪و۪مُكيَلع۪مَلاسلَا
ُ ُ َ َ َ
ه ُ َ ْ َ َ ْ ْ َ ُ َّ
Çok Mübarek, çok Kıymetdar, çok Sevgili Üstadımız Efendimiz!.
Millet ve memleket için çok büyük güzellikleri ihtiva eden
"Meyve" "Dokuz Mes'ele"si ile, dehşetli bir zamanda, müdhiş âsiler
içinde en büyük düşmanlar arasında hayretfeza bir surette Şakirdle-
rine Necat vermeye vesile olmakla kalmamış, Onuncu ve Onbirinci
Mes'eleleri ile hususiyla Nur'un Şakirdlerini Hakikat yollarında
alkışlamış ve gidecekleri hakikî mekânları olan kabirdeki ahvallerin-
den ve herkesi titreten ve bilhassa ehl-i gaflet için çok korkunç, çok
elemli, çok acıklı bir menzil olan toprak altında, göreceği ve
konuşacağı Melaikelerle konuşmayı ve refakatı sevdirerek bu
mekâna daha çok ünsiyet izhar etmekle bu korkulu ilk menzil hak-
kındaki fevkalhad korkularımızı ta'dil etmiş, nefes aldırmış. Husu-
siyla o Âlemin nurani hayatını benim gibi göremeyenlerin ellerinde
şuaatı yüzbinlerle senelik mesafelere uzanan bir elektrik lâmbası
hükmüne geçmiş. Hem de daima koklanılacak nümunelik bir çiçek
bahçesi olmuştur. Evet, biz Sevgili Üstadımıza arz ediyoruz ki; her-
gün Dersini Hocasına okuyan bir Talebe gibi Nur'dan aldığımız
Feyizlerimizi, her vakit için Sevgili Üstadımıza arzedelim. Fakat
Sevgili Üstadımız şimdilik konuşmalarını ta'til buyurdular.
Ey Aziz Üstadım! Risale-i Nur'un Hakikatı ve Meyve'nin
güzelliği ve Çiçeğinin Feyzi, beni minnetdarane bir parça memle-
ketim namına konuşturmuş ve benim gibi konuşan çok Kalblere
Hayat vermiş. Şimdi muhitimizde Risale-i Nur'a karşı atılan adımlar
ve uzatılan eller, Meyve'nin Onbirinci Çiçeği ile daha çok Metanet
kesbetmiş, inkişaf etmiş, faaliyete başlamıştır.
Çok hakir talebeniz
H Ü S R E V