Page 147 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 147

S›çramal› Evrim Teorisinin Geçersizli¤i

                 Darwinizm'in ›srarl› savunucular›ndan Ernst Mayr, bu konuda flu yo-
             rumu yapar:
                 Mutasyonlar sonucunda genetik canavarlar›n oluflmas› gerçekten de gözlem-
                 lenen bir olgudur, fakat bunlar o kadar garibe canl›lard›r ki, ancak "umulma-
                 yan canavarlar" olarak tan›mlanabilirler. O denli dengesizleflmifllerdir ki, den-
                 geleyici seleksiyon mekanizmas› yoluyla elenmekten kurtulmak için hiçbir im-
                 kanlar› yoktur... Gerçekte bir mutasyon fenotipi ne kadar çok etkilerse, onun
                 (do¤al ortama olan) uygunlu¤unu o kadar azalt›r. Bu tip radikal bir mutasyo-
                 nun, farkl› bir adaptasyon sa¤layacak yeni bir fenotip oluflturaca¤›na inan-
                 mak, bir mucizeye inanmak demektir... Bu "umulmayan canavara" çiftleflece¤i
                 uygun bir efl bulmak ve bunlar›n, popülasyonun normal bireylerinden türeyi-
                 ci bir biçimde izole edilmeleri de, bence asla afl›lamayacak zorluklard›r. 177
                 Mutasyonlar›n evrimsel bir geliflme sa¤lamad›¤› aç›kt›r ve bu gerçek
             hem neo-Darwinizm'i hem de s›çramal› evrim teorisini ç›kmaza sürükle-
             mektedir. Mutasyon bir tahrip mekanizmas› oldu¤una göre, s›çramal› ev-
             rim savunucular›n›n sözünü ettikleri makromutasyonlar, canl›lar üzerinde
             "makro" düzeyde tahribatlar oluflturacakt›r. Kimi evrimciler, DNA'daki
             "düzenleyici genler" (regulatory genes) üzerinde oluflan mutasyonlara
             umut ba¤lamaktad›rlar. Ama di¤er mutasyonlar için geçerli olan tahrip
             edici özellik, bu mutasyonlar için de geçerlidir. Sorun, mutasyonun rastge-
             le bir de¤iflim olmas› sorunudur; genetik bilgi gibi kompleks bir yap› üze-
             rindeki her türlü rastgele de¤iflim, zararl› sonuçlar verir.
                 Genetikçi Lane Lester ve popülasyon genetikçisi Raymond Bohlin,
             The Natural Limits to Biological Change adl› kitaplar›nda söz konusu mutas-
             yon ç›kmaz›n› flöyle anlat›rlar:
                 Sonuçta dönüp-dolafl›p gelinen temel nokta, herhangi bir evrim modelinde,
                 her türlü genetik varyasyonun mutlak kökeninin mutasyon olufludur. Baz›la-
                 r›, küçük mutasyonlar›n birikmesi düflüncesinin sonuçlar›ndan rahats›z ol-
                 makta ve evrimsel yeniliklerin kökenini aç›klamak için makromutasyonlara
                 yönelmektedir. Goldschmidt'in umulan canavarlar› gerçekten de geri dön-
                 müfltür. Ancak makromutasyonlar taraf›ndan etkilenen popülasyonlar, ger-
                 çekte yaflam mücadelesinde yenik düflen popülasyonlar haline gelmekte-
                 dir. Makromutasyonlar›n, komplekslik art›fl› sa¤lanmas›n›n (genetik bilgi-
                 yi gelifltirmesinin) ise izi bile yoktur. E¤er yap›sal gen mutasyonlar› (küçük
                 mutasyonlar) gerekli de¤iflimleri oluflturmakta yetersiz kal›yorlar ise, düzen-



                                              145
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152