Page 209 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 209

Moleküler Biyoloji ve Hayat›n Kökeni

             reklidir. Aksi takdirde, bu protein dünya yüzeyindeki flartlar›n etkisiyle
             an›nda parçalanacak veya baflka asitler, amino asitler ya da di¤er kimya-
             sal maddelerle birleflerek özelli¤ini kaybedecek, yarars›z, bambaflka bir
             madde haline dönüflecektir.
                 Dikkat edilecek olursa, buraya kadar ele ald›¤›m›z konu yaln›zca tek
             bir proteinin tesadüfen oluflabilmesinin imkans›zl›¤›d›r. Oysa, yaln›zca in-
             san vücudunda yaklafl›k 100.000 farkl› türde protein görev yapar. Dahas›,
             bilinen 1.5 milyon canl› türü vard›r, ve daha on milyon kadar›n›n var oldu-
             ¤u san›lmaktad›r. Pek çok protein birçok yaflam biçiminde kullan›lsa da,
             bütün bitki ve hayvan aleminde 100 milyon ya da daha fazla protein türü
             bulunmaktad›r. Bugüne kadar nesli tükenmifl olan milyonlarca tür ise bu
             hesaba dahil de¤ildir. Yani yeryüzünde yüz milyonlarca farkl› protein flifre-
             si var olmufltur. Tek bir proteinin rastlant›larla aç›klanamad›¤› düflünülür-
             se, yüz milyonlarca farkl› protein flifresinin ne anlama geldi¤i de anlafl›l›r.
                 Bu gerçek göz önüne al›nd›¤›nda, yeryüzündeki canl›lar›n nas›l var
             oldu¤u sorusunun cevab›n›n "tesadüfler" olmad›¤› aç›kça görülmektedir.

                 Hayat›n Kökeni Konusundaki Evrimci Çabalar

                 Herfleyden önce temel bir noktay› ak›lda tutmakta yarar vard›r: Ev-
             rim sürecinin herhangi bir aflamas›n›n imkans›z oldu¤unun ortaya ç›kma-
             s›, teorinin tümden yanl›fll›¤›n› ve geçersizli¤ini göstermesi için yeterlidir.
             Örne¤in sadece proteinlerin tesadüfen oluflumunun imkans›zl›¤›n›n ispat-
             lanmas›, evrimin daha sonraki aflamalara ait tüm di¤er önermelerini de ip-
             tal etmifl olur. Bu noktadan sonra insan ve maymun kafataslar›n› al›p üzer-
             lerinde spekülasyonlar yapman›n da hiçbir anlam› kalmaz.
                 Canl›l›¤›n nas›l olup da cans›z maddelerden oluflabildi¤i, uzunca bir
             süre evrim teorisi savunucular›n›n pek fazla yanaflmak istemedikleri bir
             sorundu. Ancak devaml› olarak göz ard› edilen bu problem, giderek gizle-
             nemeyecek bir sorun haline geldi ve 20. yüzy›l›n ikinci çeyre¤inde baflla-
             yan bir dizi araflt›rmayla afl›lmaya çal›fl›ld›.
                 ‹lk cevaplanmas› gereken soru fluydu: ‹lkel dünyada ilk canl› hücre
             nas›l ortaya ç›km›fl olabilirdi? Daha do¤rusu, evrimciler bu soru karfl›s›n-
             da ne gibi bir aç›klama getirmeliydiler?
                 Bu konuya ilk kez el atan kifli, "kimyasal evrim" kavram›n›n kurucu-
             su olan Rus biyolog Alexander I. Oparin oldu. Oparin, tüm teorik çal›flma-
             lar›na ra¤men yaflam›n kökenini ayd›nlatma yönünde hiçbir sonuç elde



                                              207
   204   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214