Page 326 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 326
HAYATIN GERÇEK KÖKEN‹
Bu noktada karflımıza bir gerçek daha çıkar: Bir yiyece¤i tattı¤ımızda
bir baflkasının o yiyecekten aldı¤ı tadın veya bir sesi duydu¤umuzda bafl-
ka birisinin duydu¤u sesin bizim algıladıklarımız ile aynı oldu¤undan
emin olmamız mümkün de¤ildir. Bu gerçekle ilgili Lincoln Barnett flöyle
demektedir:
Hiç kimse kendisinin kırmızıyı görüflünün ya da Do notasını duyu-
flunun baflka bir insanınki ile aynı olup olmadı¤ını bilemez. 399
Dokunma duyumuza gelince de, de¤iflen bir fley olmadı¤ını görürüz.
Bir cisme dokundu¤umuzda dıfl dünyayı ve nesneleri tanımamıza yar-
dımcı olacak bilgiler, derideki duyu sinirleri aracılı¤ıyla beyne ulafltırılır-
lar. Dokunma hissi beynimizde oluflur. Zannedildi¤i gibi dokunma hissini
algıladı¤ımız yer parmak uçlarımız ya da derimiz de¤il, yine beynimizde-
ki dokunma merkezidir. Bizler nesnelerden gelen elektriksel uyarıların
beynimizde de¤erlendirilmesi sonucu sertlik ya da yumuflaklık, sıcaklık
ya da so¤ukluk gibi, nesneleri tanımlayan farklı farklı hisler duyarız. Hat-
ta bir cismi tanımaya yarayan her türlü detayı bu uyarılar sonucunda elde
Bir cisimden gelen ›fl›k demetleri retina üzerine ters olarak düflerler. Burada elekt-
rik sinyaline dönüflen görüntü beynin arka taraf›ndaki görme merkezine ulaflt›r›l›r.
Görme merkezi dedi¤imiz yer küçücük bir aland›r. Beyin ›fl›¤› geçirmedi¤i için, gör-
me merkezine de ›fl›¤›n ulaflmas› mümkün de¤ildir. Yani biz, ›fl›l ›fl›l ve derinlikli bir
dünyay› küçücük ve ›fl›¤›n asla ulaflamad›¤› bir noktada alg›lar›z.
Bir ateflin ›fl›¤›n› ve s›cakl›¤›n› hissetti¤imiz anda bile beynimizin içi kapkaranl›kt›r
ve ›s›s› hiç de¤iflmez.
324