Page 339 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 339
Maddenin Ard›ndaki S›r
Sahip Oldu¤umuz Herfley Aslında Hayaldir...
Açıkça görüldü¤ü gibi, bizim "dıfl dünya" ile do¤rudan muhatap ol-
mad›¤›m›z, Allah'ın sürekli ruhumuza gösterdi¤i bir kopyas› ile muhatap
oldu¤umuz bilimsel ve mantıksal bir gerçektir. Ne var ki baz› insanlar bu
gerçe¤i pek düflünmek istemezler.
Bu konuda biraz samimi ve cesur düflünecek olursanız, evinizin, için-
deki eflyalarınızın veya antikalarınızın, yazlı¤ınızın, yeni aldı¤ınız araba-
nızın, ofisinizin, mücevherlerinizin, bankadaki hesabınızın, gardrobunu-
zun, eflinizin, çocuklarınızın, ifl arkadafllarınızın ve sahip oldu¤unuz di¤er
fleylerin de, asl›nda zihninizde oldu¤u gerçe¤ini fark edersiniz. Etrafınız-
da gördü¤ünüz, duydu¤unuz, kokladı¤ınız kısacası befl duyunuzla algıla-
dı¤ınız herfley bu "kopya dünya"ya aittir; en sevdi¤iniz sanatçının sesi,
oturdu¤unuz iskemlenin sertli¤i, kokusu hoflunuza giden bir parfüm, sizi
ısıtan günefl, renkleriyle göz alıcı bir çiçek, pencerenizin dıflında uçan bir
kufl, denizin üzerinde hızla ilerleyen sürat motoru, bol ürün veren bahçe-
niz, iflinizde kullandı¤ınız bilgisayar ya da dünyadaki en kaliteli teknolo-
jiye sahip müzik setiniz...
Gerçek budur, çünkü dünya yalnızca insanı denemek için yaratılan
bir alemdir. ‹nsanlar kısa yaflamları boyunca asla gerçe¤ine ulaflamayacak-
lar› algılarla denenirler. Bu algılar ise, özellikle süslü ve çekici gösterilir.
Bu gerçek, Kuran'da flöyle haber verilmektedir:
"Kadınlara, o¤ullara, kantar kantar yı¤ılmıfl altın ve gümüfle, salma gü-
zel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu flehvet insanlara
'süslü ve çekici' kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varıla-
cak güzel yer Allah Katında olandır." (Al-i ‹mran Suresi, 14)
‹nsanların ço¤u sahip oldukları ya da olmaya çalıfltıkları malların, pa-
raların, yı¤dıkları altınların, gümüfllerin, dolarların, mücevherlerin, taflı-
dıkları hesap cüzdanlarının, kredi kartlarının, kullandıkları dolaplar dolu-
su kıyafetlerin, son model arabaların, kısacası her türlü zenginli¤in büyü-
süyle dinlerini bir kenara bırakır, ahireti unutur ve yalnızca dünyaya yö-
nelirler. "‹flim var", "ideallerim var", "sorumluluklarım var", "vaktim kısıt-
lı", "yetifltirmem gereken ifller var", "ileride yapaca¤ım" diyerek, dünyanın
"süslü ve çekici" yüzüne aldanarak namaz kılmaz, mallarını fakirlere ver-
mez, ahirette kazanç sa¤layacakları ibadetlere yönelmezler. Aksine yalnız-
337