Page 62 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 62
HAYATIN GERÇEK KÖKEN‹
Moleküler Karfl›laflt›rmalar, Evrimin Kambriyen
Ç›kmaz›n› Büyütüyor
Evrim teorisini Kambriyen patlamas› konusunda giderek daha fazla
açmaza sokan bir di¤er gerçek, farkl› canl› kategorileri aras›nda yap›lan
genetik karfl›laflt›rmalard›r. Bu karfl›laflt›rmalar›n sonuçlar›, evrimci biyo-
loglar›n yak›n zamana kadar "yak›n akraba" sayd›klar› hayvan kategorile-
rinin genetik olarak çok farkl› olduklar›n› ortaya koymakta, böylece zaten
sadece teoride var olan "ara form" varsay›mlar›n› temelden çökertmekte-
dir. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde 6 ayr› bilim
adam›n›n imzas›yla yay›nlanan 2000 tarihli bir makalede, DNA analizleri-
nin "eskiden ara form say›lan" kategorileri bu durumdan ç›kard›¤› flöyle
aç›klanmaktad›r:
DNA sekans analizleri, filogenetik a¤açlar için yeni yorumlar gerektirmekte-
dir. Metazoa (çok hücreli canl›lar) a¤ac›n›n taban›nda yer alan ve daha önce-
den birbirini izleyen komplekslik derecelerini temsil ettikleri düflünülen can-
l› s›n›flamalar›, yer de¤ifltirmekte ve a¤ac›n çok daha üst k›s›mlar›na tafl›n-
maktad›r. Bu, geriye hiçbir evrimsel "ara form" b›rakmamaktad›r ve bizi Bi-
lateria (simetrik vücuda sahip canl›lar)›n kompleksli¤inin kökeni hakk›nda
yeniden düflünmeye zorlamaktad›r. 67
Yine ayn› makalede, evrimci yazarlar, daha önceden süngerler, cnida-
rianlar, ctenophorlar gibi omurgas›z deniz canl›lar› gruplar› aras›nda "ara
form" sayd›klar› baz› kategorilerin, yeni genetik bulgular nedeniyle art›k
böyle say›lamayacaklar›n› belirtmekte ve bu gibi evrim a¤açlar› kurgula-
ma konusunda art›k "ümitlerini yitirdiklerini" flöyle ifade etmektedirler:
Yeni moleküler temelli filogeninin baz› önemli sonuçlar› vard›r. Bunlar›n en
önemlisi, süngerler, cnidarians ve ctenophores aras›ndaki "ara form" s›n›fla-
malar›n ve bilateryen canl›lar›n son ortak atas›n›n, yani "urbilateria"n›n orta-
dan kalkmas›d›r... Bunun do¤al sonucu olarak, urbilateria'ya giden soy a¤a-
c›nda çok büyük bir bofllu¤umuz var... Kademeli bir biçimde giderek artan
bir komplekslik senaryosu yoluyla, "boflluktaki atay›" yeniden infla etme yö-
nündeki umudumuzu -ki bu eski evrimsel mant›k yürütmede çok yayg›nd›r-
kaybetmifl bulunuyoruz. 68
60