Page 171 - Kuran Mucizeleri 3. Cilt
P. 171

=6 2C?)A@A37B1=B(5:C896@>C?

                   Darwinistler ise bu duruma kendilerince bir çözüm bulabilmek için
              1930’ların sonlarında, “Modern Sentetik Teori”yi ya da daha yaygın ismiyle

              neo-Darwinizm’i ortaya attılar. Neo-Darwinizm, doğal seleksiyonun yanına
              “faydalı değişiklik sebebi” olarak mutasyonları, yani canlıların genlerinde rad-
              yasyon gibi dış etkiler ya da kopyalama hataları sonucunda oluşan bozulmaları
              ekledi. Bugün de hala bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilmelerine rağmen,
              Darwinistlerin savunduğu model neo-Darwinizm’dir. Teori, yeryüzünde bu-
              lunan milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi

              sayısız kompleks organlarının “mutasyonlara”, yani genetik bozukluklara dayalı
              bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan
              açık bir bilimsel gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine
              her zaman için canlılara zarar verirler. Çernobil, Hiroşima, Nagazaki’de mey-
              dana gelen dehşet verici görüntüler tam olarak mutasyonların meydana getir-

              diği sonuçlardır. Düzgün yapıdaki organizmalar mutasyonların etkisiyle ölmüş
              veya şiddetli zarar görmüştür.
                   Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu
              molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar verir. Amerikalı
              genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:

                   Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana ge-
                   lirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutasyonların evrimsel
                   bir gelişme meydana getiremeyeceğini gösterir. Zaten yüksek derecede özel-
                   leşmiş bir organizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya et-
                   kisiz olacaktır ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir
                   değişim kol saatini geliştirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek
                   veya en iyi ihtimalle etkisiz olacaktır. Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona
                   yıkım getirir. (Charles Darwin, The Origin of Species: A Facsimile of the
                   First Edition, Harvard University Press, 1964, s. 179)







                                                    Adnan Oktar (Harun Yahya)         169
   166   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176