Page 182 - Kainattaki Kusursuzluk Tesadüf Değildir
P. 182

180









                                                Ev rim te ori si ni ge çer siz kı lan ger çek ler den
                                                 bir ta ne si, can lı lı ğın ina nıl maz de re ce de ki
                                               komp leks ya pı sı dır. Can lı hüc re le ri nin çe kir -
                                                de ğin de yer alan DNA mo le kü lü, bu nun bir
                                                ör ne ği dir. DNA, dört ay rı mo le kü lün fark lı
                                                di zi li min den olu şan bir tür bil gi ban ka sı dır.
                                              Bu bil gi ban ka sın da can lıy la il gi li bü tün fi zik -
                                               sel özel lik le rin şif re le ri yer alır. İn san DNA'sı
                                                ka ğı da dö kül dü ğün de, or ta ya yak la şık 900
                                                           cilt lik bir an sik lo pe di çı ka ca ğı
                                               he sap lan mak ta dır. El bet te böy le si ne ola ğa -
                                                       nüs tü bir bil gi, te sa düf kav ra mı nı
                                                      ke sin bi çim de ge çer siz kıl mak tadır.



                   şamın kimyasal yollarla ortaya çıkmasının asla mümkün olmadığı so-
                   nucuna varmak zorunda kalmaktadır. (Les lie E. Or gel, The Ori gin of Li fe
                   on Earth, Sci en ti fic Ame ri can, c. 271, Ekim 1994, s. 78)

                   Kuşkusuz eğer hayatın kör tesadüfler neticesinde kendi kendine ortaya
              çıkması imkansız ise, bu durumda hayatın yaratıldığını kabul etmek gerekir.
              Bu gerçek, en temel amacı Yaratılış’ı reddetmek olan evrim teorisini açıkça
              geçersiz kılmaktadır.

                   Ev ri min Ha ya li Me ka niz ma la rı

                   Darwin’in teorisini geçersiz kılan ikinci büyük nokta, teorinin “evrim
              mekanizmaları” olarak öne sürdüğü iki kavramın da gerçekte hiçbir evrim-
              leştirici güce sahip olmadığının anlaşıl-
              mış olmasıdır. Darwin, ortaya attığı ev-
              rim iddiasını tamamen “doğal seleksi-
              yon” mekanizmasına bağlamıştı. Bu me-
              kanizmaya verdiği önem, kitabının ismin-
              den de açıkça anlaşılıyordu:  Türlerin
              Kökeni, Doğal Seleksiyon Yoluyla...
                   Doğal seleksiyon, doğal seçme de-
              mektir. Doğadaki yaşam mücadelesi için-
              de, doğal şartlara uygun ve güçlü canlıla-
              rın hayatta kalacağı düşüncesine dayanır.
              Örneğin yırtıcı hayvanlar tarafından teh-
              dit edilen bir geyik sürüsünde, daha hızlı
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187