Page 259 - Kuşların ve Uçuşun Kökeni
P. 259

Harun Yahya (Adnan Oktar)                  257

               de tam bir iflbirli¤i yaparak, ka-
               nat zar›n›n, uçufl kaslar›n›n,
               tendonlar›n, sinirlerin, kan da-
               marlar›n›n ve kanat için gere-
               ken di¤er yap›lar›n kademeli
               olarak evrimleflmesini sa¤lama-
               lar› gerekmektedir. Belirli bir
               aflamada, geliflmekte olan bu
               uçan sürüngen %25'lik bir ka-
               nat dokusuna sahip olacakt›r.
               Ancak bu garip yarat›k hiçbir
               flekilde   yaflayamayacakt›r.
               %25'lik bir kanat dokusu ona ne
               avantaj sa¤layabilir? Aç›kt›r, bu
               canl› uçamayacakt›r ve art›k es-
               kisi gibi koflamayacakt›r da. 225
               K›sacas› uçan sürüngenlerin
                                            Üstün uçufl yeteneklerine sahip pterozorlar
          kökeninin evrim mekanizmala-
                                            (uçan sürüngenler), günümüzde evrim teori-
          r›yla aç›klanmas› imkans›zd›r. Ni-  sine meydan okuyan canl›lar aras›nda yer al-
          tekim fosil kay›tlar› da böyle bir ev-  maktad›r.
          rim sürecinin yaflanmam›fl oldu¤u-
          nu ortaya koyar. Fosil katmanlar›nda, sadece bugün tan›d›¤›m›z gibi ka-
          ra sürüngenleri ve kusursuz uçan sürüngenler vard›r. Hiçbir ara form
          yoktur. Omurgal› paleontolojisi alan›nda dünyan›n tan›nan birkaç is-
          minden biri olan Robert L. Carroll, bir evrimci olmas›na karfl›n bu konu-
          da flu itirafta bulunur:

               Triasik devirde ortaya ç›kan tüm uçan sürüngenler (pterosaurlar) uçufl için
               çok özelleflmifl bir yap›ya sahiptir... Atalar›n›n ne oldu¤u konusunda ve
               uçufllar›n›n kökeninin ilk aflamalar› hakk›nda ise hiçbir bulgu yoktur. 226

               K›sacas› kara sürüngenleri ile uçan sürüngenler, aralar›nda hiçbir
          evrimsel iliflki olmadan, farkl› yap›lar›yla ortaya ç›km›fllard›r. Bu, evrime
          de¤il, yarat›l›fla delil oluflturan bir gerçektir.
   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264