Page 132 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 132
134 SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ
ِ
ِ
ِ
ِ
تعمج ِقئ ٰلاخْلل ٍمو ُلع رس و Fıkrası ile, kendi Hazinesinin bir kısım
َ
َ
ْ َ ُ
ُ
ِّ
Pırlantalarını Âhirzamanda neşreden Risale-i Nuru şahid gösterip Celce-
lûtiyeyi bir Hazine-i Ulûm ve bir Define-i İlmiyedir diye bihakkın medh ü
senâ edebilir.
Ü ç ü n c ü s ü : Malûmdur ki, bazen gayet küçük bir emare, bazı
şerait dahilinde gayet kuvvetli bir delil hükmüne geçer. Yakîn derecesinde
kanaat verir. Bana böyle kanaat veren çok misallerinden yalnız sâbık
beyan ettiğim birtek misal bana kâfi geliyor. Şöyle ki:
ِ
ِ
Hazret-i İmam-ı Ali (R.A.) نلا جارس دا قت Fıkrasiyle Risale-i
ر
و
َ ُ ُ
ُ َ
Nuru tarihiyle ve İsmiyle ve Mahiyetiyle ve Esaslariyle ve Hizmetiyle ve
Vazifesiyle gösterdikten sonra, Süryanîce isimleri tâdâd ederek Münâcât
eder. Otuziki veya otuzüç adet isimlerde iki def'a اهدعب Kelimesini
َ َ ْ َ
tekrar eder. Biri, yirmiyedincide اهدعب خو ميذ و diğeri, otuzbirde
َ َ ْ َ ٍ
ُ ْ َ َ
اهدعب خوزاب و der. İşte Risale-i Nurun Sözleri otuzüç ve bir cihette
َ َ ْ َ ٍ ُ َ َ
otuziki.. ve Mektûbat namındaki Risalelerin dahi bir cihette otuziki ve bir
cihette otuzüç olup bu Münâcâtla mutabık olması ve yalnız Risale şeklinde
iki adet zeyilleri bulunması ve o zeyillerin birisi Yirmiyedinci Sözün
ehemmiyetli Zeyli ve diğeri, Otuzbirinci Sözün kıymetdar Zeyli olması ve
o iki Zeyl Risalesinin müstakil mertebe ve numaraları bulunmaması ve
اه دعب Kelimesi dahi aynı yerde, aynı mânada Tevafuk etmesi bana iki kere
َ
َ ْ َ
iki dört eder derecesinde kanaat veriyor ki: Hazret-i İmam-ı Ali (R.A.)
tebei bir mâna ile ve işarî bir mefhum ile Risale-i Nura, hattâ Zeyillerine
bakmak için öyle yapmış. Daha çok karineler ve birer Söze işaret eden
münasebetler var. Fakat gizli ve ince olduklarından zikredilmedi. (Hâşiye).
------------------
ِ
ِ
(Hâşiye): Meselâ, Yirmisekizinci mertebede ي مهَّتلا ةرو ِ بِو Kelimesiyle
ز
ْ
َ ُ َ