Page 140 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 140
142 SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ
ِ ِ
ِ
İ k i n c i V e c i h : Aynı satırın başında تقوْلا ىرداق نُكو
َّ
ْ َ
َ ْ َ
ِ ِ
Fıkrasiyle O Müridine diyor ki: "Vaktin Abdül-kadirîsi ol." Bu ىرداق Ke-
َ
limatı, hesab-ı ebcedî ile üçyüz yirmibeş eder. Üstadımızın lâkabı "Nursî"
olduğu cihetle, "Nursî"nin makam-ı ebcedîsi üçyüz yirmialtı ediyor.
Birtek fark var. O tek ا (dir). Bin mânasında فل ا e remzeder. Demek bin
üçyüz yirmibeşde Şeyh-i Geylânî'ye mensub bir Zat, Şeyh-i Geylânî
tarzında Hakikat-ı Kur'aniyeyi müdafaa etmeye çalışacak. Hakikaten
Üstadımız, bin üçyüz yirmialtı senesinde -Hürriyetin ikinci senesi
Mücahede-i Mâneviyeye atılmıştır.
Ü ç ü n c ü V e c i h : Onun iki ismi var: "Said",
"Bediüzzaman." Bu iki ismin mecmuunun makam-ı ebcedîsi "Ez-
zaman"daki şedde sayılmazsa üçyüz yirmidokuz ediyor. İki لاد bir
ِ
ِ ِ
sayılsa, üçyüzyirmibeş, aynen تق وْلا ىرداق نُك deki Muhatab O olmasına
ْ َ
َّ
َ ْ
işaret ediyor, belki delâlet ediyor. Eğer نامزلَا daki okunmayan elif-lâm
َ َّ
ِ ِ
sayılsa, kaideten داق ye dahi bir elif-lâm dahil olmak lâzım gelir. Çünki
ى
ر
َ
târif için, muzafünileyh kalktıktan sonra elif-lâm lazım gelir, o halde dahi
müsavi olurlar.
D ö r d ü n c ü V e c i h : Bu beş satırda Hazret-i Şeyh, istikbalde
َ
bir Müridine te'minat veriyor فخت لاو لق "Korkma, Sözlerini söyle"
ْ َ َ
ْ ُ
َ
diyor. Sen şark ve garbe gideceksin; çok fitnelere ve şerlere girip,
umumunda esbab-ı âdiyenin fevkınde bir tarz ile kurtularak mahfuz
kalacaksın. Evet, bu Hizmet-i Kur'âniye içindeki Zat, Hakikaten esaretle
şarka gitti. Ve yine acîb bir esaretle Asyanın garbında ondokuz sene kaldı.
Hazret-i Şeyhin dediği gibi, çok şehirleri gezdi. Mücahedesi Sözler'ledir.