Page 237 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 237
MAHREM BİR SUALE CEVAPTIR
Şu Sırr-ı İnayet; eskiden mahremce yazılmış, Ondördüncü Söz'ün
âhirine ilhak edilmişti. Her nasılsa ekser müstensihler unutup yazma-
mışlardı. Demek münasip ve lâyık mevkii burası imiş ki, gizli kalmış.
Benden sual ediyorsun : "Neden Senin Kur'andan yazdığın
Sözlerde öyle bir Kuvvet, bir Te'sir var ki, Müfessirlerin ve Âriflerin
sözlerinde nâdiren bulunur. Bâzan bir Satırda, bir Sahife kadar Kuvvet var;
bir Sahifede, bir Kitab kadar Te'sir bulunuyor?.."
Elcevab : Güzel bir cevabtır. Şeref İ’caz-ı Kur'âna aid oldu-
ğundan ve bana aid olmadığından, bilâ-perva derim: "Ekseriyet îtibariyle
öyledir." Çünkü :
Yazılan Sözler tasavvur değil Tasdiktir; teslim değil, Îmandır;
Mârifet değil, Şehadettir, Şuhuddur; taklid değil Tahkikdir; iltizam
değil, İz'andır; tasavvuf değil Hakikattır; dâva değil, Dâva içinde
Bürhandır. Şu Sırrın Hikmeti budur ki:
Eski zamanda Esâsât-ı Îmaniye mahfuzdu, Teslim kavî idi.
Teferruatta Âriflerin Mârifetleri delilsiz de olsa Beyanatları makbûl idi,
kâfi idi. Fakat şu zamanda dalâlet-i fenniye elini Esâsâta ve Erkâna
uzatmış olduğundan, her derde lâyık devayı ihsan eden Hakîm-i Rahîm
olan Zât-ı Zülcelâl, Kur'an-ı Kerîmin en parlak Mazhar-ı İ’cazından olan
temsilâtından bir şu'lesini; acz ve zaafıma, fakr ve ihtiyacıma merhameten
Hizmet-i Kur'ana aid Yazılarıma ihsan etti. دمحْلا ِ ِ فَلِ, Sırr-ı Temsil
ه َ
ُ ْ َ
dürbünüyle, en uzak Hakikatlar gayet yakın gösterildi. Hem Sırr-ı Temsil
cihetülvahdetiyle, en dağınık mes'eleler toplattırıldı. Hem Sırr-ı Temsil
merdiveniyle, en yüksek Hakaika kolaylıkla yetiştirildi. Hem Sırr-ı Temsil
penceresiyle; Hakaik-ı Gaybiyeye, Esâsât-ı İslâmiyeye şuhuda yakın bir
Yakîn-i Îmanî hâsıl oldu. Akıl ile beraber vehim ve hayâl, hattâ nefs ve
hevâ Teslime mecbur olduğu gibi, şeytan dahi Teslim-i Silâha mecbur oldu.
E l h â s ı l : Yazılarımda ne kadar Güzellik ve Te'sir bulunsa,
ancak Temsilât-ı Kur'aniyenin Lemeâtındandır. Benim hissem, yalnız
Şiddet-i İhtiyacımla talebdir ve gayet aczimle tazarruumdur. Derd benim-
dir, Devâ Kur'anındır.
Said Nursî
* * *