Page 71 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 71

BİRİNCİ  ŞUA                                                                                                           73


           Risale-in-Nura ismiyle bakıyor, öyle de Tarih-i Te'lifine ve Tekemmülüne
           tam tamına Tevâfukla remzen bakıyor:
                                                      ِ
                                                                         ِ
                              ِ
                                        ِ


                                                                    ٍ
             ٍ
              ةجاجز        ف   حابصمْلَا     حاب   صم      َاهيف   ة ٍ    اٰكشمَك  Cümlesi    ةاٰكشمَك deki
                                                    ْ
                                                                       ْ
                                   ٌ َ
                        ُ َ
              َ َ ُ
                                       ْ
                            ْ
                                                          ٍ
           tenvin  vakıf  yeri  olmadığından  ن  sayılmak  ve   ةجاجز        ف      vakıf  yeri
                                                            َ َ ُ
           olduğundan       ه   ,    olmak cihetiyle bin üçyüz kırkdokuz ederek, Resâil-
                       ت
           in Nurun en nurânî cüzlerinin Te'lifi hengâmı ve Tekemmül zamanı olan
           bin üçyüz kırkdokuz tarihine tam tamına Tevafukla işaret eder.

                                                                     ِ
                                                    ٍ
                          ِ
                                       َ
                  Hem   ىرد     بَكوَك  انَّاَك  ةجاجزلَا  ةجاجز        ف   حا   بصمْلَا Cümlesi
                                           ُ َ َ
                                      َ َّ
                              ٌ ْ
                        ٌّ ُ
                                                      َ َ ُ
                                                                  َ ُ
                                                                    ْ
                          ِّ
           binüçyüzkırkbeş ederek, Resâil-in-Nurun intişarı ve iştiharı ve parlaması
                                                                  ر
                                                        ر
                                                                              ن
           tarihine tam tamına Tevafuk eder. Çünki şeddeli       iki      , şeddeli
           iki  ن  , şeddeli  ز   aslı itibariyle bir  ل  bir  ز   ve birinci   ةجاجز vakıf
                                                                    ٌ َ َ ُ
           cihetiyle  ه  , ikinci vakıf olmadığından  ت   sayılır. Eğer şeddeli  ز iki
           ز    ز  sayılsa  o  vakit  bin  üçyüz  yirmiiki  eder  ki,  yine  Risâle-in-Nur
           Müellifi,  Mukaddemat-ı  Nuriyeye  başladığı  aynı  tarihe  tam  tamına
           Tevafuk eder.


                                  ٍ
                                          ِ
                          ٍ
                  Hem    ةَكرابم  ةرجش  نم Cümlesi; ات -i evvel  ت, ikinci  ات ise,
                                                      َ
                                   َ َ َ
                                                                            َ
                                         ْ
                            َ َ ُ
                                              ٍ
           vakıf  yeri  olduğundan ه  olmak ve   ةرجش deki tenvin  ن  sayılmak cihe-
                                               َ َ َ
           tiyle  binüçyüz  onbir eder ki, o tarihte Resâil-in-Nur Müellifi Risâlet-ün
           Nurun mübarek Şecere-i Kudsiyesi olan Kur'ânın basamakları olan Ulûm-
           u  Arabiyeyi  tedrise  başladığı  aynı  tarihe  tam  tamına  Tevâfuk  ederek
           remzen  bakar.  İşte  bu  kadar  mânidar  ve  müteaddid  Tevâfukat-ı  Kur'âni-
           yenin ittifakı yalnız bir emâre, bir işaret değil, belki kuvvetli bir delâlettir.
           Belki  elektrik  ile  beraber  Resâil-in-Nura  münasebet-i  mâneviyesiyle  bir
           tasrihtir. Bu Âyetin münasebet-i mâneviyesinin letâfetlerinden bir letâfeti
           şudur ki;
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76