Page 180 - Kamil İman
P. 180

Kamil İman




             sanki bir perde çekip çok açık olan gerçekleri görmelerine engel olan bir
             başka inanç veya iddia daha yoktur. Bu, Afrikalı bazı kabilelerin totemlere,
             Sebe halkının Güneş'e tapmasından, Hz. İbrahim (as)'ın kavminin elleri
             ile yaptıkları putlara, Hz. Musa (as)'ın kavminin içinden bazı insanların
             altından yaptıkları buzağıya tapmalarından çok daha vahim ve akıl almaz
             bir körlüktür. Gerçekte bu durum,   Allah'ın Kuran'da işaret ettiği bir akıl-
             sızlıktır. Allah, bazı insanların anlayışlarının kapanacağını ve gerçekleri
             görmekten aciz duruma düşeceklerini birçok ayetinde bildirmektedir. Bu
             ayetlerden bazıları şöyledir:
                Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark
                etmez; inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühür-
                lemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır... (Bakara Suresi, 6-
                7)
                … Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bu-
                nunla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler... (Araf Su-
                resi, 179)
                Allah, Hicr Suresi'nde ise, bu insanların mucizeler görseler bile inan-
             mayacak kadar büyülendiklerini şöyle bildirmektedir:
                Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, oradan yukarı
                yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyü-
                lenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir. (Hicr Suresi, 14-15)

                Bu kadar geniş bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili olması, insan-
             ların gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve 150 yıldır bu büyünün
             bozulmaması ise, kelimelerle anlatılamayacak kadar hayret verici bir du-
             rumdur. Çünkü, bir veya birkaç insanın imkansız senaryolara, saçmalık
             ve mantıksızlıklarla dolu iddialara inanmaları anlaşılabilir. Ancak dünya-
             nın dört bir yanındaki insanların, şuursuz ve cansız atomların ani bir ka-
             rarla bir araya gelip; olağanüstü bir organizasyon, disiplin, akıl ve şuur



                                          178
   175   176   177   178   179   180   181   182