Page 219 - Kuran'da Temel Kavramlar
P. 219
Harun Yahya (Adnan Oktar)
l
(Ben den on a ra) De ki: "Ey ken di aleyh e rin de ol mak
l
üze re öl çü yü ta şı ran kul a rım. Allah'ın rah me tin den
l
l
umut kes me yin. Şüp he siz Allah, bü tün gü nah a rı ba ğış -
lar. Çün kü O, ba ğış a yan dır, esir ge yen dir." Azab si ze
l
l
l
ge ip çat ma dan ev vel, Rab bi ni ze yö ne ip-dö nün ve O'na
l
tes im olun. Son ra si ze yar dım edil mez. (Zü mer Su re -
si, 53-54)
Ancak yukarıdaki ayetlerden de anlaşıldığı gibi, Allah'ın kabul
etmeyeceği bir tevbe vardır: Ölüm anı gelip çattığında, artık
ölüm meleklerini görecek aşamaya gelmiş bir kişinin samimi-
yetsiz bir biçimde yaptığı yakarış. Bir ayette bu konu şöyle
açıklanır:
l
l
Allah'ın üze ri ne al dı ğı tev be, an cak ce ha et ne de niy e
l
kö tü ük ya pan a rın, son ra he men ce cik tev be eden e -
l
l
l
rin(ki dir). İş te Allah, böy e e ri nin tev be e ri ni ka bul
l
l
l
eder. Allah, bi en dir, hü küm ve hik met sa hi bi olan dır.
l
l
l
Tev be; ne, kö tü ük e ri ya pıp-edip de on ar dan bi ri ne
ölüm ça tın ca: "Ben şim di ger çek ten tev be et tim" di -
l
l
l
l
yen er, ne de ka fir ola rak ölen er için de ğil. Böy e e ri
için acı bir azab ha zır a mı şız dır. (Ni sa Su re si, 17-18)
l
Kuran'da, Allah'ın kabul etmeyeceğini bildirdiği bu "son an
tevbesi"nin bir örneği de verilir. Hz. Musa (as) ve yanındaki
müminleri şehit etmek için onların peşinden giden Firavun,
denizde boğulmak üzere olduğu bir sırada tevbe etmek ister.
Kuran'da bildirildiği üzere, "Sular onu boğacak düzeye eri-
şince 'İsrailoğullarının kendisine inandığından başka İlah
olmadığına inandım ve ben de Müslümanlardanım"
(Yunus Suresi, 90) der. Ancak ona verilen cevap ayette şöyle
haber verilir:
217