Page 79 - Materyalizmin Sonu
P. 79

Ama ortada beyin falan yoktur, hayali bir kafatasÝ ve hayali bir beyin vardÝr. Gš-
             rŸntŸyŸ gšren, rŸyadaki hayali beyin deÛil, ondan daha "štede" olan bir varlÝktÝr.
                 RŸyadaki ortamla gerek hayat dediÛimiz ortam arasÝnda herhangi bir fiziksel
             fark yoktur. …yleyse, bize gerek hayat dediÛimiz ortamda, "nerede gšrŸyorsun?" so-
             rusu sorulduÛunda da Ÿstteki šrnekteki gibi "kafatasÝmÝzÝn iindeki et parasÝnda" ce-
             vabÝnÝ vermenin fazla bir anlamÝ yoktur.
                 Beyni analiz ettiÛimizde karßÝmÝza, diÛer canlÝ organizmalarda da bulunan pro-
             tein ve yaÛ molekŸlleri gibi molekŸllerden daha farklÝ bir malzeme Ýkmaz. Yani beyin
             dediÛimiz et parasÝnda, gšrŸntŸleri meydana getirecek, bilinci olußturacak, kÝsacasÝ
             "ben" dediÛimiz ßeyi yaratabilecek birßey yoktur.
                 Gšren, beyinin daha "gerisinde"dir ve ondan daha farklÝ bir varlÝktÝr.
                 Bu "varlÝk", gšren, hisseden, dŸßŸnebilen, sevebilen, korkabilen, akÝl ve bilin
             sahibi, kendisine "ben buyum" diye bir benlik veren varlÝktÝr. Bu varlÝk "canlÝ"dÝr ve ne
             madde ne de gšrŸntŸ deÛildir.
                 DolayÝsÝyla hisseden, gšren, dŸßŸnen ve "ben" dediÛimiz ßeyi vŸcudun dÝßÝnda
             aramamÝz gerekir. Din bu "ben"i ruh olarak ifade eder. "DÝß dŸnya" dediÛimiz ßey, bu
             ruh tarafÝndan seyredilen bir hayaldir. NasÝl rŸyadaki bedenimizin ve dÝß dŸnyanÝn
             maddesel bir gerekliÛi yoksa, iinde yaßadÝÛÝmÝz evrenin ve sahip olduÛumuz bede-
             nin de maddesel bir gerekliÛi yoktur.
                 Gerek olan ßey, ruhtur. Madde ise, sadece ruhun gšrdŸÛŸ algÝlardan ibarettir.

                 Gerek Mutlak VarlÝk
                 Þimdiye kadar anlatÝlanlar, ok bŸyŸk bazÝ gereklerin anlaßÝlmasÝnÝ saÛlamakta-
             dÝr.
                 …ncelikle ortaya Ýkan gerek, maddenin kendi baßÝna mŸstakil bir varlÝÛÝ ol-
             madÝÛÝdÝr. Madde bir algÝ olduÛuna gšre, "yapay" bir ßeydir. Yani bu algÝnÝn bir baßka
             gŸ tarafÝndan yapÝlmasÝ, daha aÝk bir ifadeyle yaratÝlmasÝ gerekir. Hem de sŸrekli ola-
             rak. EÛer sŸrekli bir yaratma olmazsa, madde dediÛimiz algÝlar da yok olur giderler.
             Bu, bir televizyon ekranÝnda gšrŸntŸnŸn devam edebilmesi iin, yayÝnÝn da sŸrekli de-
             vam etmesi gibidir.
                 DolayÝsÝyla, iinde yaßadÝÛÝmÝz tŸm maddesel evreni, yani algÝlar bŸtŸnŸnŸ ya-
             ratan ve sŸrekli yaratmaya devam eden ŸstŸn bir YaratÝcÝ olmalÝdÝr. Bu YaratÝcÝ, bu
             denli gšrkemli bir yaratÝlÝß sergilediÛine gšre bunu mutlaka bir amaca yšnelik olarak
             yapmalÝdÝr. Bu amacÝ bize šÛretmesini beklememiz ise en mantÝklÝ sonutur. AynÝ Ya-
                                                            75
            HARUN YAHYA
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84