Page 182 - Münafığın Sırları
P. 182

180                   MÜNAFIĞIN SIRLARI


            tamamen farklı bir karşılık görürler. Ahirette görecekleri azap
            da, Allah'ın bildirdiği kadarıyla çok daha şiddetli olacaktır. Zira
            münafıklar, hayatları boyunca dindar görünmüş, kalplerinde
            Allah'a ve elçisine karşı itaat barındırmamış, aksine kalplerinde
            onlara karşı sinsi bir kin ve düşmanlık beslemiş olan kimseler-
            dir. Bu sinsi karakterdeki bir kimsenin ise cehennemdeki en
            yüksek azabı haketmesi kuşkusuz çok doğaldır. Çünkü müna-
            fıklar mümin topluluğunun içinde en güzel ahlak örneklerini
            görmüş, en huzurlu ortamda yaşamış, en üstün saygı ve sevgi
            ile karşılaşmışlardır. Ancak, müminlerden hep iyilik, güzellik ve
            hayır gördükleri halde kalplerindeki hastalık sebebiyle bu
            değerli insanlara karşı kin beslemeye başlamışlardır.
                Ayrıca ahirette Allah münafıkları dünyada kendilerine kar-
            şı büyüklük tasladıkları müminlerin karşısında da aşağılık ve re-
            zil bir duruma düşürecektir. Onlar dünyada müminleri aldat-
            maya çalışmışlardır ancak ahirette bir parça yardım etmeleri
            için onlara yalvarıp yakaracaklardır. Ancak elbette ki mümin-
            ler onların bu yalvarışlarına aldırmayacak ve Allah'ın sonsuz
            adaleti sayesinde sonsuza kadar cennette nimetler içerisinde
            yaşam süreceklerdir. Münafıkların cehennemdeki sonuçsuz ya-
            karışları ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
                O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman
                edenlere derler ki: "(Ne olur) Bize bir bakın, sizin
                nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım." Onlara:
                "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulma-
                ya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir
                sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında
                o yönden azab vardır. (Münafıklar) Onlara seslenir-
                ler: "Biz sizlerle birlikte değil miydik?" Derler ki:
                "Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (Müs-
                lümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip-
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187