Page 187 - Münafığın Sırları
P. 187
Harun Yahya (Adnan Oktar) 185
rının nedeni budur. Kendilerine uyarıcılar gelmiş, kendilerine
doğruyu bildirmiş, kötülük yapmaktan açıkça menetmişlerdir.
Kötülük kavramını da, güzelliği de, Allah için yaşamayı da ol-
dukça iyi bilmekte, buna rağmen yüz çevirmektedirler. Allah'ın
varlığını ve büyüklüğünü kavrayamadıklarından, azabın şiddeti
kendilerini korkutmaz. Cehennemin varlığına inanmayarak,
kendilerinden oldukça uzak görürler ve hayali bir mekan ola-
rak düşünürler. Konu ahiret olduğunda, ruhlarına hakim olan
'müstağniyet hastalığı' kendisini açıkça gösterir. Azap düşünce-
sinden uzaktırlar. Bu uzaklığın en önemli delili, ahirette azap
ihtimalini dahi düşünmüyor olmalarıdır. Çünkü ahirette hesap
vereceğine ve işlediği suçlardan dolayı cehenneme gidebilece-
ğine dair anlık bir ihtimal dahi kişiyi hareketlendirmek, en azın-
dan içinde bulunduğu durumun muhakemesini yapmasını sağ-
lamak için yeterlidir. Din ahlakının yaşanmasına karşı aleni bir
savaş açmış olmaları, bu ihtimali hiç düşünmediklerinin bir de-
lilidir.
Ancak bu müstağniyet, kendilerine dünyada aşağılanmadan
başka bir şey vermeyecektir. Ahirette ise, kendilerini müstağ-
ni gördükleri şeylerle karşılaşacak, yapıp ettiklerinden dolayı
lanetleneceklerdir. Mücadelelerinin sonucunda hak ettikleri
budur. Allah Hud Suresi'nde münafıkların sonunu şöyle bildir-
mektedir:
Onlar, Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp
gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. Çünkü Rabbin,
gerçekten dilediğini yapandır. (Hud Suresi, 107)