Page 85 - Şeytanın Bir Silahı Romantizm
P. 85

Harun Yahya (Adnan Oktar)




                 Bu ba kım dan ya pı la cak en akıl cı ta vır Al lah'a tes lim ola rak ya şa -
            mak tır. Kal dı ki far kın da ol sa da ol ma sa da, ka bul et se de et me se de
            her kes za ten Al lah'a tes lim dir. An cak bu nun bi lin cin de ya şa mak
                                                                                      83
            önem li dir. Bu şu ura sa hip mü min ler hu zur ve gü ven için de, tat min ol -
            muş bir ruh ha liy le Al lah'ın ken di le ri için be lir le di ği ka de ri, bir film
            sey ret me nin ra hat lı ğı için de ya şar lar.

                 İnsanların çoğu doğum, ölüm, ecel, rızık gibi konuların dışındaki
            şeylerin kaderde olmadığını, aksilikten, tedbirsizlikten dolayı meyda-
            na geldiğini dolayısıyla da kaderle bağlantılı olmadığını zannederek
            büyük bir yanılgı içinde yaşarlar. Halbuki bu yanılgı onları kaderde
            tesbit edilmiş olaylara karşı isyana sürükler, onların  hüzün duymala-
            rına sebep olur. Ayrıca tüm olayları aleyhlerinde değerlendirmeleri de
            onlara kesintisiz bir azap yaşatır. Bunun sonucu olarak duygusal in-
            sanların neşeli halleri de çok kısa ve anlık olur. Bir şeye çok sevindik-

            ten kısa süre sonra akıllarına üzülecekleri bir şey getirip tekrar ka-
            ramsar ruh haline geri dönerler.
                 Tüm bunlar din ahlakını yaşamamanın doğal ve kaçınılmaz so-
            nuçlarıdır. Samimi olarak gönülden iman etmediğinde kişi hüzne ve
            umutsuzluğa mahkum olur. Nitekim dünyada, Allah'ın emir ve tavsi-

            yelerini gözetmeksizin ömürlerini sorumsuzca tüketenler ahirette bu
            mutsuzluklarını kendileri ikrar etmektedirler:
                 De di ler ki: "Rab bi miz, mut suz lu ğu muz bi ze kar şı üs tün gel di, biz
                 sa pan bir top lu luk imi şiz." (Mü'mi nun Su re si, 106)
                 El bet te ki Al lah ki şi yi bu dün ya da bir ta kım sı kın tı ve zor luk lar la
            de ne ye bi lir. An cak mü min Ku ran'dan ha ber siz kim se ler gi bi, bu sı kın -
            tı lar kar şı sın da hü zü ne ve ka ram sar lı ğa ka pıl maz, duy gu sal laş maz.
            Çün kü bi lir ki Al lah, ken di si nin bu sı kın tı kar şı sın da na sıl dav ra na ca -
            ğı nı de ne mek te dir. Ve bu nun çö zü mü ne ağ la mak, ne hü zün len mek
            ne de ha yıf lan mak tır. Bu nun çö zü mü, "sı kın tı ve ih ti yaç için de ola na,

            ken di si ne dua et ti ği za man ica bet eden, kö tü lü ğü açıp gi de ren"
            (Neml Su re si, 62) Al lah'tan yar dım is te me si, yal nız ca O'na gü ve nip
   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90