Page 247 - Tarihi Bir Yalan Kabataş Devri
P. 247
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerinin
bir türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun teorisi için büyük
bir açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin Kökeni ki-
tabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümün-
de şöyle yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, ne-
den sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa bir
karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde?
Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamaya-
cak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her
jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? 102
Dar win'in Y› k› lan Umut la r›
Ancak 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyanın dört bir ya-
nında hummalı fosil araştırmaları yapıldığı halde bu ara geçiş form-
larına rastlanamamıştır. Yapılan kazılarda ve araştırmalarda elde
edilen bütün bulgular, evrimcilerin beklediklerinin aksine, canlıla-
rın yeryüzünde birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya
çıktıklarını göstermiştir.
Ünlü İngiliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, bir ev-
rimci olmasına karşın bu gerçeği şöyle itiraf eder:
Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediğimizde,
türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle
karşılaşırız; kademeli evrimle gelişen değil, aniden yeryüzünde olu-
şan gruplar görürüz. 103
Yani fosil kayıtlarında, tüm canlı türleri, aralarında hiçbir geçiş
formu olmadan eksiksiz biçimleriyle aniden ortaya çıkmaktadırlar.
Bu, Darwin'in öngörülerinin tam aksidir. Dahası, bu canlı türlerinin
yaratıldıklarını gösteren çok güçlü bir delildir. Çünkü bir canlı tü-
245