Page 20 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 20
18 KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹
ise, onun "insanlar üzerinde zorlayıcı hiçbir etkisinin ol-
madığı"dır. Şeytanın vasfı, insanları sadece kendi yoluna çağır-
mak ve onlara bu yönde telkinlerde bulunmakla sınırlıdır. Kö-
tülükten ya da iyilikten yana tavır koyma konusundaki seçimi
ise tümüyle insanın kendi iradesindedir. Eğer iman eder ve Ku-
ran ahlakıyla hareket ederse "Gerçek şu ki, iman edenler
ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın)
hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur." (Nahl Suresi, 99) ayetiyle bil-
dirildiği gibi şeytanı etkisiz hale getirmiş olacaktır. Bu durum-
da Allah'ın "... Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek za-
yıftır." (Nisa Suresi, 76) ayetiyle bildirdiği gibi şeytanın düze-
ni bozulacaktır. Allah Kuran'da şeytanın samimi insanlara etki
edemeyeceğini şöyle haber vermiştir:
Dedi ki: "Senin izzetin adına andolsun, ben, onların
tümünü mutlaka azdırıp-kışkırtacağım. Ancak onlar-
dan, muhlis olan kulların hariç." (Sad Suresi, 82-83)
Eğer insan şeytana karşı Allah'a sığınıp, kendisine doğru yo-
lu gösterecek olan Kuran'ı rehber edinmezse, bu durumda
"Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla
O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir." (Nahl Suresi,
100) ayetiyle haber verildiği gibi, şeytanın etkisi altına girmiş
olacaktır. Bu da onu dönüşü olmayan cehennem azabına sü-
rükleyecektir.
Kuşkusuz böyle bir durum ile karşılaşmayı hiç kimse iste-
mez. Bunun için yapılması gereken, şeytan hakkındaki tüm bil-
gileri Kuran'dan öğrenmek ve onun hileli yöntemlerine Kuran
ile karşılık vererek, onun tuzağını bozmak olmalıdır.
İlerleyen satırlarda şeytanın kötülüğü savunan karakterini,
insanları çağırdığı gizli dinini ve bunun için kullandığı yöntem-
leri deşifre ederek, kötülükten sakınmanın Kuran'da bildirilen
yollarını ortaya koyacağız.