Page 51 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 51

54                                                                                               MESNEVÎ-Î NURİYE

                  Ve  keza  öyle  bir  Allah  ki,  Vücub  ve  Vücuduna,  Celal  ve
           Cemaline,  Vâhid-i  Ehad  olduğuna  şehadet  edenlerden  birisi  de
           "Furkan-ı Hakîm"dir.
                  Ve öyle bir Furkan-ı Hakîm'dir ki, bütün Enbiya Kitablarının
           tasdiklerine  mazhardır.  Ve  öyle  bir  Furkan-ı  Hakîm'dir  ki,  bütün
           Akıllar  ve  Kalbler,  Hükümlerini  kabul  ve  tasdike  icma  ettikleri  ve
           Cihat-ı Sittesinden nur-efşan bir Kitabdır.
                  Ve  öyle  bir  Furkan-ı  Hakîm'dir  ki,  Mazhar-ı  Vahy  olan
           Resullerce, Mahz-ı Vahydir. Ehl-i Keşf ve İlhamca Ayn-ı Hidayettir.
           Maden-i  İman  ve  Mecma-i  Hakaiktir.  Hükümleri  delail-i  akliye  ile
           müeyyed ve Fıtrat-ı Selimenin şehadetiyle musaddaktır. Lisan-ül

           Gayb olup, Âlem-i Şehadette nev'-i beşeri   لِلّا َّلا ِ   ا    هىلا ٓ ِ       َلا       هنَا مَل   عا   ف    ile
                                                             َ
                                                                           َ
                                                     ُ ه
                                                                   ُ َّ
                                                                         ْ ْ
           Tevhide Emir ve Davet ediyor.
                   Öyle bir Allah ki, Vücub-u Vücud ve Vahdetine, şu Kitab-ı Kebir
           denilen Âlem, bütün yazıları ve fasıllarıyla, sahifeleriyle, satırlarıyla,
           cümleleriyle,  harfleriyle  şehadet ettiği  gibi;  şu  İnsan-ı  Kebir  denilen
           Kâinat  da,  bütün  azâsıyla,  cevarihiyle,  hüceyratıyla,  zerratıyla,
           evsafıyla,  ahvaliyle  delalet  eder.  Yani  bu  Kâinat, ihtiva ettiği bütün

                           ِ
                                ٓ ِ
                                                                         ِ ِ
                                                                  ه

                                                                 و

           enva'ıyla     لِلّا َّلاا هىلا  َلا       ve   o   Âlemlerin   erkânıyla      َّلاا     قلاخ      َلا
                                                                        َ َ
                      ُ ه
                             َ
                                                                 َ ُ

           ve    o    erkânın    azâsıyla        َّلاا    ع    ِ ِ    ناص    َلا           ve    o   azânın    eczasıyla
                                        ه

                                       و

                                       َ ُ
                                                َ َ
                ِ
                                                        ِ
                   ِ



                                                    ه
           و
                َّلاا      ربدم    َلا      ve o eczanın cüz'iyatıyla     َّلاا     ِ برم    َلا      ve o cüz'iyatın
                                                   و


             ه

                  َ َ
                                                   َ ُ
                     ُ
                                                         َ ِّ َ ُ
           َ ُ
                   ِّ
                            ِ                                             ِ ِ    َلا


                                                                   ه
                                                                  و

                        و
                         ه


           hüceyratıyla    َّلاا      فِرصتم    َلا      ve o hüceyratın zerratıyla     َّلا       ا    قلاخ

                                                                         َ َ
                                   َ
                              َ
                                                                  َ ُ
                        َ ُ
                                  َ ُ
                                ِّ
                                                     ِ

                                                  ه
           ve  o   zerratın   tarlası   olan   esîriyle     َّلاا     هلا ٓ ِ    َلا    söyleyerek;   bütün
                                                 و


                                                       َ
                                                 َ ُ
           enva'ıyla,  erkânıyla,  azâsıyla,  eczasıyla,  hüceyratıyla,  zerratıyla,
           esîriyle  (ellibeş  lisan  ile)  Vücub-u  Vücud  ve  Vahdetine  şehadet  ve
           delalet  eder.  Şu  lisanların  tafsili  gelecektir.  Şimdi  icmal  ile
           zikredeceğim. Şöyle ki:


                  Kâinat terkiblerindeki İntizam, cereyan-ı ahvaldeki Nizam, suret-
           lerdeki garabet, nakışlarındaki zînet, yüksek Hikmetler, eşyadaki muhale-
           fet   ve   mümaselet,   camidattaki   muavenet,   birbirinden   uzak   olan
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56