Page 109 - Dünya Hayatında Tüm Zevkleri Tüketenler
P. 109
Harun Yahya (Adnan Oktar) 107
konudaki "çok yalnızım", "tek bir dostum bile yok", "hepsi zor
günümde yalnız bıraktılar, meğer hepsi de iyi gün dostuymuş"
gibi yorumlarına elbette rastlamışsınızdır.
Önceki sayfalarda örneklerini gördüğümüz gibi bazı insan-
ların zenginlik, güzellik, itibar, makam ya da sosyal statü gibi
değerlere göre kurdukları dostluklar hiçbir zaman için uzun
süreli olmaz. Çünkü dostluğun dayandığı bu değerlerde bir
değişiklik olduğu anda, dostluk da biter. Örneğin cahiliye ahla-
kındaki bir insan, çok güzel ve gösterişli olduğu için birlikte
olduğu bir kişinin, bir anda bir kaza sonucu tanınmayacak
kadar kusurlu ve aynı zamanda da bakıma muhtaç, aciz bir
konuma gelmesiyle birlikte bu kişiye olan tüm ilgisini, yakınlı-
ğını kaybedebilir. Oysa eğer bu dostluk ve yakınlık, kişilerin
Allah korkuları, imanları ve güzel ahlakları üzerine kurulmuş
olsa, fiziki değişiklikler bu dostluğa etki edemez. Aksine aciz-
likler içerisindeki bu insana daha da fazla şefkat ve merhamet
duyulur.
Ancak şu da var ki, cahiliye insanları başkalarına gösterdik-
leri bu vefasız tavırların zorluğunu kendileri de çekerler.
Kendileri de yaşamları süresince birtakım maddi manevi iniş ve
çıkışlar yaşarlar. Güzelliklerini, gençliklerini, sağlıklarını, sahip
oldukları malları, zenginliklerini yitirebilirler. Öncesinde ger-
çek dost zannettikleri insanların, yaşlılıklarında, düşkün hale
geldiklerinde kendilerine değer vermediklerini görürler. İyi
günlerinde çok candan, çok yakın davranan, birbirlerine ölü-
müne sadakat sözleri veren bu insanlar, birbirleriyle konuş-
mayacak ve hatta birbirlerini tanımazlıktan gelecek kadar uzak
bir tavra bürünürler. Bir sorunları olduğunda bunu paylaşa-