Page 179 - Dünya Hayatında Tüm Zevkleri Tüketenler
P. 179
Harun Yahya (Adnan Oktar) 177
getirdi dese, ne düşünürsünüz? Binlerce kişinin biraraya gelip
yapamadığını şuursuz atomlar nasıl yapsın?
Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan
alet tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntü-
nün de tesadüfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak
için de geçerlidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vası-
tasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimle-
rini güçlendirerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri
elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynen gör-
mede olduğu gibi, duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde
gerçekleşir.
Gözdeki durum kulak için de geçerlidir; yani beyin, ışık gibi
sese de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar
gürültülü de olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna rağmen en
net sesler beyinde algılanır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkes-
tranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm gürültü-
sünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içinde-
ki ses düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu
görülecektir.
Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kulla-
nılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir.
Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algı-
layan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm
teknolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzma-
na rağmen kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşıla-
mamıştır. En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli
müzik setini düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı
kaybolur veya az da olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik seti-
ni açtığınızda daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsı-