Page 121 - Ölüm Kıyamet Cehennem
P. 121
Harun Yahya (Adnan Oktar) 115
İnkarcıların Çaresizliği
İnkarcı o gün kendisinden her isteneni yapmak ister, ama
başaramaz; gücü, kuvveti alınmıştır. Secdeye davet edildiğinde
secde etmek ister, ancak bunu bile başaramaz. Tıpkı insanın
kabus görürken bir şeyi yapmak isteyip de yapamaması, bağır-
mak isteyip de sesinin çıkmaması gibi. Eli ayağı tutmaz hale ge-
lir. Korku, dehşet ve çaresizlikten adeta felç olmuştur. Onla-
rın bu durumları Kuran’da şöyle bildirilmektedir:
Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların sec-
deye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
Gözleri ‘korkudan ve dehşetten düşük’, kendilerini
de zillet sarıp-kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sa-
pasağlam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem Su-
resi, 42-43)
İnkarcı bir kişinin ahirette secdeye davet edilmesinin hik-
metlerinden biri, bunu dünyadayken yapmamasından dolayı
üzüntü ve pişmanlığının artması, bir daha da sonsuza kadar, ne
kadar çok istese de bunu yapıp telafi etmesinin imkansız oldu-
ğunu görmesi, bunun keder ve ümitsizliğini ebediyen içinde ta-
şıması için olabilir.
Kuran’da mahşer günü müminlerin ve inkarcıların nasıl bir
çehreye sahip olduklarından da haber verilir. Müminlerin içle-
rindeki coşku yüzlerine yansımış, ışıl ışıl bakmaktadırlar. İnkar-
cılar ise yaptıkları nankörlüğün ve akılsızlığın farkına varır ve
kendilerine isabet edecek azabı beklerler. Müminlerin coşku-
lu, ışıltılı ifadelerine karşılık onların yüzlerine karartı ve pislik
çökmüştür:
Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) sevi-
yorsunuz. Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz. O gün