Page 137 - Ölüm Kıyamet Cehennem
P. 137
Harun Yahya (Adnan Oktar) 131
canlandıramaz. Hatta dünyadaki ateşin verebileceği herhangi
bir acı, cehennem azabının şiddeti ile karşılaştırılamaz. Allah’ın
azabının bir benzeri yoktur:
Artık o gün hiç kimse (Allah’ın) vereceği azab gibi
azablandıramaz. Onun vuracağı bağı hiç kimse vura-
maz. (Fecr Suresi, 25-26)
Kuran’da haber verildiğine göre, cehennemde her anı çok
yönlü işkencelerle dolu bir hayat söz konusudur. Cehennem-
deki bu hayat, aşağılanmanın, rezilliğin, sefilliğin, fiziksel ve psi-
kolojik eziyetlerin, işkencelerin çok çeşitli uygulamalarından
oluşur. Cehennemdeki azabı dünyadaki herhangi bir şeyle kı-
yaslamak elbette mümkün değildir.
Cehennem ehli beş duyusuyla da azap çeker. Gözü dehşet
verici ve iğrenç görüntüler görür; kulağı korkunç ve acı veren
sesler, uğultular, gürültüler, çığlıklar, inlemeler, haykırışlar du-
yar; burnu olabilecek en pis ve tiksinti verici kokularla dolar;
dili en iğrenç tatları, en dayanılmaz acıları hisseder; derisi ve
tüm vücudu, tek bir hücresi eksik kalmamak üzere yanar, şid-
detli acılar içinde kıvranır. Bir türlü ölüp yok olmaz. Allah Ku-
ran’da “ateşe ne kadar dayanıklıdırlar” (Bakara Suresi,
175) şeklinde buyurmuştur. Derileri yenilenir, azapta hiçbir
kesinti ve hafifleme olmadan aynı işkence sonsuza kadar sürer.
Yine Kuran’a göre artık inkar edenler “sabretseler de birdir,
sabretmeseler de”. (Tur Suresi, 16)
En az fiziksel acılar kadar şiddetli manevi azaplar da vardır.
Aşağılanır, horlanır, rezil olur, pişman olur, çaresizliğini ve ümit-
sizliğini düşündükçe yüreği yanar, kan ağlar. Sonsuzluk aklına
geldikçe mahvolur. Öyle ki, azap bir milyon yıl sonra veya bir
milyar yıl sonra ya da trilyonlarca yıl sonra sona erecek olsa bu
onun için büyük bir umut ve sevinç kaynağı olurdu. Ama azabın