Page 141 - Ölüm Kıyamet Cehennem
P. 141
Harun Yahya (Adnan Oktar) 135
lirler ve onlara: “Kendisini yalanladığınız ateş azabı-
nı tadın” denir. (Secde Suresi, 20)
Böyle bir ateşle yananların tahayyül edilemeyecek çığlık ve
inlemeleri ortalığı kaplar. Yalnızca bu korkunç çığlık ve inleme-
ler bile cehennem ehli için özel bir azap kaynağıdır. Orada “ke-
mikleri çatırdatan inlemeler vardır”. (Enbiya Suresi, 100) Bir
başka ayette ise, “mutsuz olanlar ateştedirler, onlar için
orada (kahırla ve acıyla) nefes alıp vermeler vardır” (Hud
Suresi, 106) diye bildirilmektedir.
Ateş, dayanılmaz bir acıdır. İnsan bir kibrit çöpünün alevi-
ne parmağını kısa bir süre tutmaya bile dayanamaz. Şiddetli bir
acı duyar. Ancak dünyada bu ve benzeri şekillerde hissettiği-
miz ateş azabı, cehennemdekinin yanında çok çok zayıftır.
Çünkü insan, dünyada uzun süre yanamaz. Eğer yanan bir ate-
şin içine düşmüşse, 5-10 saniye içinde can verir, ateşin büyük
acısını çok kısa bir an yaşamış olur.
Ancak cehennemdeki durum, çok korkunçtur, çünkü ora-
daki ateş insanı öldürmez, yalnızca acı çektirir. Cehennem eh-
li, sonsuza kadar sürecek olan bir ateşin içinde Allah’ın dileme-
si dışında sonsuza kadar yanacaktır. Bu işlemin sonsuza kadar
süreceğini bilmenin verdiği dayanılmaz bir çaresizlik, umutsuz-
luk ve yıkım içinde olacaktır.
Azabın bir başka yönü de, özel olarak yüzlerinin yakılması-
dır. İnsanı kibirlendiren, bu kibirle kendisini müstağni görme-
sinie neden olan vücudunun en önemli yeri yüzüdür. Çünkü
yüz kişiye ayrı bir fert olma özelliği kazandırır. “Ben” diye ta-
nımlanan varlığın en belirgin göstergesidir. Güzellik ve çirkin-
lik kavramlarının en yoğun olarak toplandığı bölgedir. İnsanlar,
gazetelerde ya da televizyonda yüzü ileri derece yanmış birisi-
nin görüntüsüne rastladıklarında, şiddetli bir acımayla karışık