Page 151 - Ölüm Kıyamet Cehennem
P. 151
Harun Yahya (Adnan Oktar) 145
Şüphesiz zakkum olan bir ağaçtan yiyeceksiniz. Böy-
lece karınları(nızı) ondan dolduracaksınız. Onun
üzerine de alabildiğine kaynar sudan içeceksiniz. Üs-
telik ‘içtikçe susayan hasta develerin’ içişi gibi içecek-
siniz. (Vakıa Suresi, 45-55)
Dünyadaki boğaz ağrıları, şiddetli karın sancıları insana en
çok sıkıntı ve acı veren hastalıklardan iken, cehennemde bütün
bunlardan çok daha şiddetlilerini sonsuza kadar inkarcılar ya-
şar. Yemek zorunda oldukları bu yiyecekler boğazlarında tıka-
nıp kalır, yutkunamazlar. Yutabildikleri ise karınlarında kaynar
durur. Tokluklarını gidermez. Cehennem ehli sonsuza kadar
korkunç ve sürekli bir açlık içindedir.
Cehennem ehli öyle açtır ki, daha önce sayısız kereler de-
nediği halde azabını artırmaktan başka bir işe yaramayan di-
kenleri her seferinde yemek zorunda kalırlar. Ardından da
kaynar suya hücum ederler. Ama bu su ne hazmettirir, ne de
susuzluğunu giderir. Yukarıdaki ayette de söylendiği gibi, has-
ta develer gibi içtikçe susuzlukları artar. Bu cezayı iyice çek-
meleri için inkarcılar, cehenneme susamış olarak sokulurlar.
(Meryem Suresi, 86)
Cehennem ehline içirilen bir başka iğrenç içecek, irindir.
İrin, tıpta en kötü kokan salgı olarak bilinmektedir. Bir başka
ayette ise hem irin hem de üstüne katılmış kaynar suyun inkar
edenlere içirildiği bildirilir. Bu şekilde inkarcı, hem kaynar su-
yun azabını hem de irinin iğrenç tadını birlikte aynı anda tadar.
Sunulan içecekler bu kadar iğrenç ve dayanılmaz olmasına
rağmen, inkar edenlerin susuzluklarını gidermek için bunlara
koşmaları susuzluklarının derecesini gösterir. Birinin azabını
tadıp diğerine koşarlar. Bu da yemeleri gibi sonsuza dek tek-
rarlanır. Cehennem ehli sonsuza kadar korkunç ve süregiden