Page 186 - Ölüm Kıyamet Cehennem
P. 186

180                 ÖLÜM KIYAMET CEHENNEM

            tus > Homo sapiens" sıralamasını yazarken, bu türlerin her bi-
            rinin, bir sonrakinin atası olduğu izlenimini verirler. Oysa pa-
            leoantropologların son bulguları, Australopithecus, Homo ha-
            bilis ve Homo erectus'un dünya'nın farklı bölgelerinde aynı dö-
            nemlerde yaşadıklarını göstermektedir. (Alan Walker, Science,
            c. 207, 1980, s. 1103; A. J. Kelso, Physical Antropology, 1. baskı,
            New York: J. B. Lipincott Co., 1970, s. 221; M. D. Leakey, Oldu-
            vai Gorge, c. 3, Cambridge: Cambridge University Press, 1971, s.
            272)
              Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü
            çok modern zamanlara kadar yaşamışlar, Homo sapiens nean-
            dertalensis ve Homo sapiens sapiens (modern insan) ile aynı
            ortamda yan yana bulunmuşlardır. (Time, Kasım 1996)
              Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddi-
            asının geçersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üni-
            versitesi paleontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de
            bir evrimci olmasına karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu
            çıkmazı şöyle açıklar:
                Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı homi-
                nid (insanımsı) çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne
                oldu? Açıktır ki, bunların biri diğerinden gelmiş olamaz. Da-
                hası, biri diğeriyle karşılaştırıldığında evrimsel bir gelişme
                trendi göstermemektedirler. (S. J. Gould, Natural History,
                c. 85, 1976, s. 30)
              Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali bir-
            takım "yarı maymun, yarı insan" canlıların çizimleriyle, yani sırf
            propaganda yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi se-
            naryosu, hiçbir bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir.
              Bu konuyu uzun yıllar inceleyen, özellikle Australopithecus
   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191