Page 304 - Risale-i Nur - Şualar
P. 304

306                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          zeki muhatab ve mücîb ve güzel seciyelerin in'ikasında birer âyine
          olmanız, o maddî sıkıntıları hiçe indirir diye düşünüp Ruhumdan
          ziyade sevdiğim sizler hakkında Teselli buluyorum.

              Yüzyirmi yaşında bulunan Mevlâna Hâlid'in (K.S.) Cübbesini size
          bir  gün  göndereceğim.  O  Zât  onu  bana  giydirdiği  gibi,  ben  de  Onun
          namına sizin herbirinize teberrüken giydirmek için hangi vakit isterseniz
          göndereceğim.

              Yeni  geldiğimiz  zaman  çiçek  aşısı  doktoru  beni  aşıladı.  O  kolum
          çıban oldu ve şişti, o şiş aşağıya iniyor, beni yatırmıyor, Abdestte sıkıntı
          veriyor. Acaba benim vücudum  aşıya  gelmez veyahut  başka bir mana
          var! Yirmi sene evvel beni Ankara'da aşıladılar, şimdiye kadar o aşı yeri
          arasıra  işliyor,  rahatsızlık  veriyor.  Bu  da  öyle  olmasın  diye  hatırıma
          geldi, sizde nasıl?
                                                                    Said Nursî
                                          * * *

              Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

              Kader-i İlahî Adaleti bizleri Denizli Medrese-i Yusufiyesine sevket-
          mesinin bir Hikmeti, her yerden ziyade Risale-i Nur'a ve Şakirdlerine
          hem mahbusları, hem ahalisi, belki hem memurları ve adliyesi muhtaç
          olmalarıdır. Buna binaen, biz bir Vazife-i  İmaniye ve  Uhreviye ile bu
          sıkıntılı  imtihana  girdik.  Evet  yirmi-otuzdan  ancak  bir-ikisi  Ta'dil-i
          Erkân  ile  Namazını  kılan  mahbuslar  içinde  birden  Risale-i  Nur
          Şakirdlerinden kırk-ellisi umumen bilâ-istisna mükemmel Namazlarını
          kılmaları, lisan-ı hal ile ve fiil diliyle öyle bir Ders ve  İrşaddır ki, bu
          sıkıntı ve zahmeti hiçe indirir, belki sevdirir. Ve Şakirdler ef'alleriyle bu
          Dersi  verdikleri  gibi,  Kalblerindeki  kuvvetli  Tahkikî  İmanlarıyla  dahi
          buradaki Ehl-i  İmanı  ehl-i dalaletin evham ve şübehatından kurtarma-
          larına medar çelikten bir kal'a hükmüne geçeceğini Rahmet ve İnayet-i
          İlahiyeden ümid ediyoruz.

              Buradaki  ehl-i  dünyanın  bizi  konuşmaktan  ve  temastan  men'leri
          zarar  vermiyor.  Lisan-ı  hal,  lisan-ı  kalden  daha  kuvvetli  ve  tesirli
          konuşuyor. Madem hapse girmek Terbiye içindir. Milleti seviyorlar ise,
          mahbusları Risale-i Nur Şakirdleriyle görüştürsünler; tâ bir ayda, belki
          bir   günde   bir    seneden    ziyade    Terbiye    alsınlar.     Hem   millete
   299   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309