Page 31 - Risale-i Nur - Şualar
P. 31

İKİNCİ  ŞUÂ                                                                                                                               33


           herbir hayvan; öyle bir Mühr-ü Ehadiyet, birer Hâtem-i Samediyettir ki,
           herbir  ağacı  birer  Mektub-u  Rabbanî  ve  herbir  taife-i  mahlukatı  birer
           Kitab-ı  Rahmanî  ve  herbir  bahçeyi,  birer  Ferman-ı  Sübhanî  suretine
           çevirerek, o ağaç mektubuna, çiçekleri adedince mühürler ve meyveleri
           sayısınca imzalar ve yaprakları mikdarınca turralar basılmış ve o nev' ve
           taife  Kitabına  dahi,  onun  Kâtibini  göstermek,  bildirmek  için  ferdleri
           adedince  hâtemler  basılmış.  Ve  o  bahçe  fermanına,  onun  Sultanını
           tanıttırmak, tarif etmek için o bağ içinde bulunan nebat, ağaç, hayvan
           sayısınca Sikkeler basılmış. Hattâ herbir ağacın mebdeinde ve münte-
                                                        ِ
                                              ِ
                                                                 ِ
                                                                  ۤ
           hasında  ve  üstünde  ve  içinde      ٌنطابْلاوٌ رهاَّظلاوٌ ر ٌ خلْاوٌ لوَلْاٌ وه
                                                                     َ ه َّ
                                                                              َ ه
                                                             َ ه
                                             ه
                                                 َ َ ه
           İsimlerinin işaret ettikleri dört Sikke-i Tevhid var:

               İ s m – i   E v v e l ile işaret edildiği gibi: Herbir meyvedar ağacın
           menşe-i aslîsi olan çekirdek (Haşiye) öyle bir sandukçadır ki, o ağacın
           proğramını  ve  fihristesini  ve  plânını…  ve  öyle  bir  tezgahtır  ki,  onun
           cihazatını ve levazımatını ve teşkilatını... ve öyle bir makinedir ki, onun
           ibtidadaki  incecik  vâridatını  ve  latifane  masarıfını  ve  tanzimatını
           taşıyor.

               V e   İ s m – i   Â h i r ' l e işaret edildiği gibi: Herbir ağacın
           neticesi  ve  meyvesi  öyle  bir  tarifenamedir  ki,  o  ağacın  eşkalini  ve
           ahvalini ve evsafını… ve öyle bir beyannamedir ki, onun vazifelerini ve
           menfaatlerini ve hassalarını ve öyle bir fezlekedir ki, o ağacın emsalini
           ve ensalini ve nesl-i âtisini o meyvenin kalbinde bulunan çekirdekler ile
           beyan ediyor, Ders veriyor.

               V e   İ s m – i   Z a h i r ' l e  işaret edildiği gibi: Her ağacın giydiği
           suret ve şekil öyle musanna ve münakkaş bir hulledir, bir libastır

                  ------------------
               (Haşiye): Eski zamandan beri darb-ı mesel olarak umumun dilinde ve lisan-ı
           nâsta gezen şu "Çekirdekten yetişme" sözü bu Risalenin Müellifine bir İşaret-i
           Gaybiye-i  Örfiye  denilebilir.  Çünki  Risale-i  Nur  Hâdimi  olan  Şahıs  Kur'anın
           Feyziyle, çekirdek ve çiçekte Tevhid için iki Mi'rac-ı Marifet keşfederek tabiiy-
           yunları boğan aynı yerde Âb-ı Hayat bulmuş ve çekirdekten Hakikata ve Nur-u
           Marifete yetişmiş ve bu iki şeyin Risale-i Nur'da ziyade tekrarları bu Hikmete
           binaendir.
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36