Page 427 - Risale-i Nur - Şualar
P. 427

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             429


           ve çok İşarat-ı Kur'aniye bil'ittifak hem mana, hem riyazî ve cifrî hesabıyla
           Risale-i  Nur'un  Makbuliyetine  imza  basmaları  ve  İmam-ı  Ali  (R.A.)
           Celcelutiye'sinde sarahata yakın Risale-i Nur'dan haber vermesini ve Gavs-
           ı A'zam'ın (K.S.) yine imza basmasını bizler kat'î bir kanaat ile hakkımızda
           bir İnayet-i Rabbaniye ve bir İkram-ı Sübhanî ve Nurların Makbuliyetine
           bir  İşaret-i  Gaybiye  ve  Kur'anın  bir  Mu'cize-i  Maneviyesi  olan  Risale-i
           Nur'daki  Hakaik-i  İmaniyenin  bir  nevi  Keramatı  biliyoruz.  Biz,  hususan
           ben,  gayet  derece  Kuvve-i  Maneviyeye  ve  kudsî  Teselliye  çok  muhtaç
           olduğumuz  bir  zamanda  ihtiyarımızın  haricinde  bu  İşarat-ı  Gaybiyeyi
           gördük ve tasdik ettik. Fakat bir zaman gizledik. Sonra şahsımın aleyhinde
           pek şiddetli propaganda ve eşedd-i zulüm ve eşedd-i istibdad başlamasıyla,
           Nurlara  muhtaç  ve  müştaklar  çekinmeğe  başlamamak  için  has  Kardeş-
           lerime gösterdim, onlara çok faide verdiği için bir derece izhar ettik.

               Yirmiiki  sene  eşedd-i  zulme  hedef  olduğumun  ve  hukuk-u  medeni-
           yeden  iskat  edildiğimin  tek  bir  nümunesi  şudur  ki:  Onbir  ay  tecrid-i
           mutlakta  hizmetçilerim  ve  has  Kardeşlerim  bana  temas  etmemek  için
           şiddetle yasak edilip aleyhimizde müddeiumumî altmış sahife ve mahkeme
           ellibir sahife iddianame ve kararname yazdıkları halde, çok rica ettiğimizle
           beraber  yalnız  iki  günde  üç-dört  saatten  başka  izin  vermediler.  Ben  yeni
           hurufu  bilmediğimden  çok  yalvardım  ki;  benim  dilimi  bilecek  ve  bana
           kararnameyi ve iddianameyi okuyacak ve benim itiraznamemi yazacak bir
           Talebemin yanıma gelmesine izin veriniz. İzin vermediler. Hattâ dört saat
           yüz  yanlışını  isbat  ettiğimiz  iddianameyi  ve  birkaç  ay  sonra  daha
           garazkârane  bin  dereden  su  toplamak  ve  yanlış  mana  vermek  ile  aley-
           himizde pek şiddetli ikinci bir iddianameyi bize dinlettirdikleri halde; çok
           yalvardım  ki,  üç  sahifecik  mukabelemi  okumağa  müsaade  ediniz.  İzin
           vermediler.

               Medar-ı  hayrettir  ki;  beni  konuştursa  idiler,  Nur'un  dünyaya  baktığı
           nâdir  bazı  Cümlelerini  lehimde  söyleyecektim.  Kararnamede  aynı
           Cümleleri, yanlış mana vererek aleyhimde yazmışlar; ben de mahkemeye,
           verdikleri  cezaya  mukabil  teşekkürname  yazdım.  Benim  bedelime  siz,
           Risale-i  Nur'un  bir  kısım  mühim  Fıkralarını  neşredib  bir  cihette  Nurcu
           olduğunuzu  isbat  ettiniz.  Ben  de  şimdiye  kadar  bana  hilaf-ı  kanun
           verdikleri azab ve sıkıntıdan onlara hakkımı Helâl ettim.
   422   423   424   425   426   427   428   429   430   431   432