Page 431 - Risale-i Nur - Şualar
P. 431
ONDÖRDÜNCÜ ŞUÂ 433
B i r i n c i s i : Kur'an-ı Hakîm'in Hazine-i Âliyesinin Dellâllığı
cihetindeki muvakkat ve sırf Kur'ana aid bir şahsiyetim var. Onda
Dellâllığın iktiza ettiği pek yüksek Ahlâk var ki, o benim değil, ben sahibi
değilim. O Makamın ve Vazifenin iktiza ettiği bir seciyedir. Bende bu
neviden ne görseniz benim değil, onunla bana bakmayınız; o Makamındır.
İ k i n c i s i : Ubudiyet vaktinde Dergâh-ı İlahîye müteveccih
olduğum vakit, Cenab-ı Hakk'ın İhsanıyla muvakkat bir şahsiyet görünüyor
ki, o şahsiyetin bazı âsârı var. O âsâr; Mana-yı Ubudiyetin esası olan
kusurunu bilmek, fakr ve aczini anlamak, tezellül ile Dergâh-ı İlahîye iltica
etmek noktalarından ileri geliyor ki; o şahsiyet ile kendimi herkesten
ziyade bedbaht, bîçare, âciz, fakir ve kusurlu görüyorum. O vakit bütün
dünya beni medh ü sena etse, beni inandıramaz ki, ben iyiyim ve
sahib-i kemalim.
Ü ç ü n c ü s ü : Hakikî şahsiyetim yani Eski Said'in bozması bir
şahsiyetim var. Onda Eski Said'den irsiyet kalma bazı damarlar var ki,
bazan riya ve hubb-u câha bir arzu bulunuyor. Hem asîl bir hanedandan
olmadığımdan, hısset derecesinde iktisada düşkün ve pest ahlâklar
görünüyor. Sizi bütün bütün kaçırmamak için bu şahsiyetimin gizli çok
fenalıklarını ve sû'-i hallerini söylemeyeceğim... Cenab-ı Hak merhamet-
kârane İnayetini benim hakkımda böyle göstermiş ki, en edna bir nefer gibi
bu şahsımı en âlî ve has bir Mürşid hükmünde olan Esrar-ı Kur'aniyede
istihdam ediyor. Yüzbin şükür olsun.
Nefis cümleden edna
Vazife cümleden a'lâ"
ِ ِ
ِ
۪ ب ر ِلضف نم اَذه للّٰ دمحْلَا
ْ َ
ْ
ٰ
ه ُ ْ َ
َ
* * *
[Mahkeme dehşetli korkarak kararnamede aleyhimizde
kaydettiği bir Cümledir. Halbuki, onbeş sene evvel yazılan o
şiddetli Cümle, sonradan bu gelen Cümle ile ta'dil edilmiş:
"Kardeşlerim!. Masumların ve ihtiyarların hatırları için
beni zulmen öldürenlerden intikamımı almayınız. Azab-ı
kabir ve sakar onlara yeter." Fıkrası, onları insafa getirmek
lâzımdı.]