Page 435 - Risale-i Nur - Şualar
P. 435

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             437


           Bir Lâyemut'un Eserinden fışkıran Kerametli bir Nur'um." "Sen çok Feyizli
           ve  Rahmetli  bir  Hak  Kitabsın.  Bazı  Has  ve  hâlis  Talebelerini  Evliya  ve
           Asfiya  nişanlarıyla  taltif  ve  tezyin  ediyorsun.  Hem  mahkemelere  Senin
           Eczaların  bir  mücrim,  bir  maznun  sıfatıyla  değil,  belki  bir  Muallim,  bir
           Mürebbi  ve  bir  Mürşid  olarak  girmiştir.  Her  divan-ı  adalette  en  büyük
           dehşet  ve  savletini  Azamet  ve  İzzetini  parlak  ve  şaşaalı  bir  surette
           gösterdin. Onları da İman ve Kur'an suyuyla yıkadın."

               "Ey Risale-i Nur'un bir Hâdimi ve Tercümanı olan Üstadım! Allah'ın
           Abdi  ve  İmam-ı Ali'nin  (R.A.)  manevî  Veledi  ve  Gavs-ı A'zam'ın  (K.S.)
           Müridi  olan  Üstadım!  Beni  Huzur-u  Âlî-yi  İrfanına  çıkar.  İşte  ancak  bir
           kilo kadar olan bir aylık erzakı ve zahîresi paket halinde kâğıtta sarılı ve
           çivide  asılı  duruyor.  O  yokluk  içinde  tükenmez  bir  Varlığa  kavuşuyor.
           Hediye ve behiyeleri almaktan çekiniyor. Zekat ve Sadakaları, teberrük ve
           teberruları alsa idi, bugün bir milyon servet sahibi olurdu."

                                           * * *

                         [Risale-i Nur tesmiyesinin dokuz sebebleri içinde yalnız
                         birisine  ilişmişler.  Nur  İsimli  has  Şakirdlerinden  göre-
                         miyoruz  demişler.  Haşiyede  cevab  verildiği  gibi,  şimdi
                         de  Nuri  Benli  ve  Küre'li  saatçı  Nuri,  Nur  hizmetinde
                         mümtazdırlar. Demek tenkid edemiyorlar, cüz'î bahane-
                         lere mecbur oluyorlar.]

               Yirmialtıncı  Söz  Risalesinde  otuzüç  aded  Sözlerin,  otuzüç  aded
           Mektubların,  otuzbir  aded  Lem'aların  ve  onüç  aded  Şuaların  mecmuuna
           Risale-i  Nur  denilmesinin  Sırrı  şudur  ki:  Bütün  hayatımda  Nur  Kelimesi
           her yerde bana rast gelmiş. Ezcümle, karyem Nurs'tur, merhum vâlidemin
           ismi  Nuriye'dir,  Nakşî  Üstadım  Seyyid  Nur  Muhammed'dir.  Kadirî
           Üstadlarımdan  Nureddin,  Kur'an  Üstadlarımdan  Nuri,  Talebelerimden
           benimle  en  ziyade  alâkadar  Nur  İsimli  bulunanlarıdır.  (Ne  garibdir  ki,
           mühim  Nur  Şakirdleri  arasında  Nuri  İsimli  kimseye  rastlanmamaktadır.)
           (Haşiye) Hem Kitablarımı en ziyade izah ve tenvir eden Nur Temsilleridir.
           Hem Hakaik-i İlahiyede müşkilâtımın ekserisini halleden Esma-i Hüsnadan
           Nur İsm-i Nuranisidir. Hem Kur'ana

                  ------------------
                  (Haşiye): O zaman öyle idi. Şimdi yirmi sene oldu.
   430   431   432   433   434   435   436   437   438   439   440