Page 439 - Risale-i Nur - Şualar
P. 439

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             441


                            [Şefkat-i İmaniyeden gelen bu masumane ve hâlisane
                            ve hayretkârane ümid ve arzu ve temenniyi bir suç
                            tevehhüm edenler, elbette kendileri suçludurlar.]

               Said  imzalı  bir  Mektubda:  "Yedi  yaşından  on  yaşına  kadar  masum
           çocuklar,  faytonla  gezdiğim  vakit,  beni  görünce  koşuşup  ellerime  sarıl-
           malarının  hikmeti  nedir?  diye  hayret  ediyordum.  Birden  ihtar  edildi  ki:
           "Küçük masumlar taifesi bir Hiss-i Kabl-el Vuku' ile Risale-i Nur'la Saadet
           bulacaklarını  ve  tehlike-i  maneviyelerden  kurtulacaklarını  hissettiklerini
           anladım." denmektedir.
                                           * * *
                               [Bu  Fıkra  başta  lehimde  ve  âhirde  bir  arzu  ve
                             bir temenni iken suç saymak insaftan hariçtir.]

                Bir  kısım  Âyetler  ve  Hadîslerin  müttefikan  bu  asırda  bir  Hakikat-ı
           Nuraniyeye işaret ettikleri ve Âhirzamanda gelecek bir Müceddid-i Ekberi
           gösterdikleri  ve  o  gelecek  Zâtın  ve  cem'iyetinin  üç  Vazifesinden  en
           ehemmiyetlisi  İmanı  kurtarmak  olduğu  ve  Şeriatı  ihya  ve  Hilafeti  tatbik
           gibi  çok  geniş  dairede  hükmeden  bu  iki  Vazifesini  nazara  almamalarının
           zararsız olduğu fakat Nur'un muarızlarının, hususan siyasî taifenin tenki-
           dine  ve  hücumuna  vesile  olabileceği,  onun  için  kendisinin  müdakkik
           Kardeşimizin Risaleciğinin bir kısmını ve bazı Cümlelerini kaldırıp ta'dil
           ederek göndereceği yazılıyor.

                Said Nursî imzalı bir Mektubda: Dâr-ül fünuna inkılab eden Harbiye
           Nezareti'nin kapısındaki
                                                                   ِ
                   ي
                ا
                    ۪زع  ارصن للّٰا َكرصني و    ۞    ا ني۪بم  احتف كَلانحتف انا        Hatt-ı
                 ز
                                                               َ َ َّ
                                                     ْ َ َ
                           َ
                     َ    ْ ُ ه   َ ْ َ َ             ُ     َ ْ
                                   ُ
           Kur'anînin üzeri mermer taşlarla kapatılmışken meydana çıkarılması, şimdi
           yeniden  Hatt-ı  Kur'anîye  bir  nümune-i  müsaade  ve  Risale-i  Nur'un  takib
           ettiği  maksadına  bir  vesile  ve  üniversitenin  bir  Nur  Medresesi  olmasına
           işaret olarak gösterilmektedir.
                                           * * *

                              [Tekbirat-ül  Hüccac  Mektubumda  Hakikat  ve  iza-
                             hıma karşı tenkidlerine, Hüsrev'in âhirdeki haşiyesi
                             tam cevabdır.]

               Said-en Nursî imzalı "Tekbirat-ül Hüccac fî Arafat" başlıklı mektubda;
           "Nur'un    ehemmiyetli     bir    kısım    Şakirdleri    pek   musırrane   olarak
   434   435   436   437   438   439   440   441   442   443   444