Page 437 - Risale-i Nur - Şualar
P. 437
ONDÖRDÜNCÜ ŞUÂ 439
[Medar-ı teessüftür ki; hem eski, hem mahrem, hem
Hakikatlı olan İşarat-ı Seb'ada bir-iki Cümleye ilişip
müsaderesine ve bize suç yapmağa çalışmışlar. Halbuki o
Hakikat o kadar kuvvetlidir ki, bütün beşeriyete ve
dünyaya ilân edilecek bir maslahat-ı hayat-ı içtimaiyedir.]
Dünyada en büyük ahmak odur ki; dinsiz serserilerden terakkiyi ve
saadet-i hayatiyeyi beklesin. Böyle ahmaklardan mühim bir mevkiyi işgal
eden birisi demiş ki: "Biz Allah Allah diye diye geri kaldık. Avrupa top
tüfenk diye diye ileri gitti."
"Cevab-ül ahmak es-sükût" kaidesince böylelere karşı cevab, sükûttur.
Fakat bazı ahmakların arkasında bedbaht gafiller de bulunduğundan deriz
ki: Ey bîçareler! Bu dünya bir misafirhanedir. Madem ölüm var, kabre
girilecek. Bu hayat gidiyor, bâki bir Hayat geliyor. Bir defa top tüfenk
denilse, bin defa Allah Allah demek lâzımgelir.
* * *
[Mûcib-i hayrettir ki; Onaltıncı Lem'ada bizim lehi-
mizde olan bir Cümleyi aleyhimize çevirip o kıymetdar
menfaatli Risalenin müsaderesine meyil göstermişler.]
Onaltıncı Lem'adan: Harb belası bizim Hizmet-i Kur'aniyemize
mühim bir zarardır. Kadir-i Küll-i Şey bir dakikada bulutlarla dolmuş cevv-
i havayı süpürüp temizleyerek Semanın berrak yüzünde ziyadar güneşi
gösterdiği gibi, bu zulümatlı ve rahmetsiz bulutları izale edib Hakaik-i
Şeriatı güneş gibi gösterir. Onun Rahmetinden bekleriz ki, bize pahalı
satmasın. Baştakilerin başlarına Akıl ve Kalblerine İman versin, o
vakit kendi kendine iş düzelir.
Madem ki sizin elinizdeki Nurdur. Nurdan zarar gelmez. Neden
arkadaşlarınıza ihtiyat tavsiye ediyorsunuz?" Bu suale karşı muhtasar
cevabım şudur:
Baştaki başların bir kısmı sarhoştur okumaz, okusa da anlamaz, yanlış
mana verip ilişir. İlişmemek için Aklı başına gelinceye kadar göstermemek
lâzımdır. Onun için Kardeşlerime tavsiye ediyorum ki: İhtiyat etsinler,
nâehillerin ellerine Hakikatları vermesinler." denilmektedir.