Page 441 - Risale-i Nur - Şualar
P. 441
ONDÖRDÜNCÜ ŞUÂ 443
olarak reddedilmemektedir.
* * *
[Bu Fıkradaki hâdiseler vakıa mutabık ve acib bir tarzda
"Beni mahzun etmeyiniz, zemin hiddet eder" dediğimden üç
dakika sonra zelzele olmasını, hayret ve taaccüble tahsin
etmek şefkatın iktizası olduğu halde medar-ı tenkid olamaz.]
"Dört saat ifadesi alınıp sıkıntı çekmesinden on saat sonra, âdeta aynı
zamanda iki milyon lira zarar veren maarif yangını gösterdi ki; Risale-i Nur
belaların def'ine bir vesiledir ki, Nurlara hücum edildi, bela yol buldu,
geldi." denilmektedir.
Yüzkırkbir numaralı mektubda: Dört buçuk saat ifadesi alındıktan
sonra Ankara'da maarif dairesinin ve otomobil garajının, İzmir'de bir
fabrikanın, Adana'da büyük bir binanın yanmasından bahisle bunun bir
tesadüf olmadığı isbata kalkışıldıktan sonra, "Beni Risalelerimden mahrum
etmeyiniz. Yoksa hem bana, hem bu vatana yazık olur, zemin zelzele ile
hiddet eder, dediğinden üç dakika sonra üç saniye devam eden zelzele,
zeminin hiddeti ve ateş ile maarif dairesini sarması, mahkemece dört defa
isbat edilen, çok defa zelzelenin Risale-i Nur'a ve Şakirdlerine taarruzları
zamanına gelmesi tesadüf olamaz. Risale-i Nur'un bu memlekette belanın
def'ine vesile olduğu çok hâdiselerle tahakkuk etmiştir." denilmektedir.
Yüzkırkyedi numaralı mektubda: Bu defa bize hücumların aynı
zamanında kış çok hiddet etti. Şiddetli soğuk ve fırtına ile havanın kızdığı
gösterdi ki; hücumların durmasıyla ve Nurcuların ferahlanmasıyla Zem-
herir günlerinin Nevruz günleri gibi gülmeye başlaması... Ve maarif
dairesinin yanması küllî bir tokattır.
* * *
[Tebrik ve âferin ile mukabele edilecek bir hale, itiraz
nazarıyla bakılmaz.]
Bu defa bana mahkemede sordukları çok manasız sualler içinde "Ne
ile yaşıyorsun?" dediler. Dedim ki: İktisad Bereketiyle. Bir vakit Isparta'da
bir Ramazanda bir ekmek, bir kilo torba yoğurdu, bir kilo pirinç ile
yaşayan bir adam, maişet için dünyaya tenezzül