Page 442 - Risale-i Nur - Şualar
P. 442

444                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          etmez ve hediyeyi de kabul etmeğe mecbur olmaz dedim.

                                          * * *
                   [Zübeyr'in  mahkemede  okuduğu  Müdafaası  gibi,  parlak
                                       ِ
                   medhiyesi  للّٰا  ءااش  نا  onları  takdir  ve  tahsine  sevketmiş  ki,
                                      ْ َ
                              ُ ه
                                  َ
                   taaccüble kararnamede yazmışlar.]

              Zübeyr  Gündüzalp'ın  daktilo  ile  yazdığı  "Gençliğimiz,  Hak  ve
          Hakikatı  öğreten  malûmat  ve  en  yüksek  Ahlâk  istiyor."  adlı  bir
          formasında, onuncu sahifede: Risale-i Nur yirminci asrın Müslümanlarını
          ve  bütün  İnsanları  koyu  fikir  karanlığından  kurtarmak  için  Müellifinin
          kendi  ihtiyarıyla  değil,  büyük  Yaratıcımızın  ihtarıyla  yazılmış  bir  Şah-
          eserdir.

              Onikinci sahifede: Risale-i Nur'a hizmet eden birisine denilse: Risale-i
          Nur  yerine  şu  Kitabları  kopya  et  de,  Ford'un  servetini  sana  vereyim.  O,
          Risale-i Nur satırlarından Kaleminin ucunu bile kaldırmadan şöyle cevab
          verir: "Dünya servet ve saltanatının hepsini verseniz kabul etmem."

              Onbeşinci  sahifede:  "Dürüst  fikirli  yazarlara  bağlılığımızın  derecesi
          yüz ise, Bediüzzaman gibi dünya ve Âhiretimize Rehberlik eden büyük bir
          Şahsiyete bir kentrilyondur, sonsuzdur."

              Onikinci sahifede: "Risale-i Nur'un Şahs-ı Manevîsi, asrın içtimaî ve
          ruhî  ve  dinî  hastalıklarını  teşhis  etmiş  ve  müzminleşmiş  içtimaî  illetleri
          tedavi edecek şekilde Kur'an-ı Hakîm'in Hakikatlarını İlahî bir Emirle, bu
          zamanda yaşayan bütün İnsanlara arz etmiştir."

              Kırkdördüncü sahifede: "Bediüzzaman, bu Risaleleri bir sene okuyan
          bu zamanın mühim bir Âlimi olabilir demiştir. Evet, öyledir."

              Ellidördüncü sahifede: "Risale-i Nur okuyan hâkimlerin isabetsiz karar
          verdikleri görülmüyor." denilmektedir.

                                          * * *

                         [Bu gelen parça tam lehimde ve Ayn-ı Hakikat iken,
                         kararnamede suç mevzuları içine konulmamalı idi.]

              Ahmed Feyzi'nin eserinin bir kısmını ta'dil ettiğini fakat bir kısmının
          da  aceleye  geldiğinden  ta'dil  edemeden  gönderdiğini,  "Dine  ve  Terbiye-i
          Muhammediyeye (A.S.M.) zehir diyen saraçoğlu'nu bırakıp,
   437   438   439   440   441   442   443   444   445   446   447