Page 536 - Risale-i Nur - Şualar
P. 536

538                                                                                                                                    ŞUÂLAR


              B i r i n c i s i : Nur'un iki namzed Talebesine Rehber'den Leyle-i
          Kadir'de  ihtar  edilen  mes'eleyi  okudum.  Âhirinde,  "Beş-on  senede
          Medrese  Hocalarının  tahsil  derecelerini,  Nur  Şakirdleri  on  haftada
          kazanır."  dediğim  aynı  dakikada  Kalbe  geldi  ki:  Eski  Said'in,  onbeş
          yaşında  iken  medrese  usûlünce  onbeş  senede  okunan  ilmi  onbeş  haftada
          okumağa İnayet-i İlahiye ile muvaffak olması gibi, Rahmet-i Rabbaniye ile
          Risale-i Nur dahi, İlm-i Hakikatta ve İmaniyede onbeş seneye mukabil -bu
          medresesiz  zamanda-  onbeş  hafta  kâfi  geldiğini,  bu  onbeş  senede  belki
          onbeş bin adam kendi tecrübeleriyle tasdik ediyorlar.

              İ k i n c i s i : Aynı saatte, ağır penceremiz âdeta sebebsiz kablarım ve
          şişelerim ve  yemeklerim üzerine düştü. Biz tahmin ettik  ki, hem camlar,
          hem  bütün  şişe  ve  bardaklarım  kırıldılar  ve  içlerindeki  taamlar  zayi'  ol-
          dular.  Halbuki  hârika  olarak  hiç  bir  kırık  ve  zayiat  olmadı.  Yalnız  bana
          hediye gelen pişirdiğim et döküldü. Fakat Nur'un namzed yeni Talebelerine
          kısmet olduğu, benim de hediye kabul etmemek olan kaidemi muhafaza ve
          birinci hâdiseye hârikalığıyla tasdik edib imza bastı.

                                                                     Said Nursî

                                          * * *


                                             ِ ِ
                                                  ِ
                                       هناحبس همساب
                                     ُ َ َ ْ ُ  ْ
              Kardeşlerim!

              Bütün  bütün  kanunsuz  olarak  bizim  temyiz  evrak  ve  layihalarımız
          daha temyize gönderilmemiş. Bizim üç muktedir avukatlarımız, mümkün
          olduğu kadar pek çabuk evrakımızın Mahkeme-i Temyiz'e gönderilmesine
          herhalde bir çare bulsunlar. Yoksa onbir ay bahanelerle tevkifimizi uzatmak
          ve beni mahkemede konuşturmamak ve onbir ay  tecrid-i mutlakta soğuk
          sıkıntılarla tazib etmekle Hakikat-ı Adaletin kabul etmediği bir garazı ihsas
          ettiğinden,  bizim  mahkememizi  başka  bir  vilayetin  mahkemesine
          nakletmek için hem avukatlarımız, hem sizler bütün kuvvetinizle çalışmak
          elzem ve lâzımdır.

                                                                     Said Nursî

                                          * * *
   531   532   533   534   535   536   537   538   539   540   541