Page 651 - Risale-i Nur - Şualar
P. 651

15.  ŞUÂ  -  EL - HÜCCETÜZZEHRA                                                                                   653


                                                                  ِ
            ِ ِ
                                              ِ
                                       ِ
                                                          ِ
                                                                ِ
                 ِ ِ
            هتداراب ءشَ   َ    َّلُك نَا  ٰلٰع ُّلدت ة   بح   ْلاو ةاو َّ َ    نلا  َ  ِ      م   ن    ائِاض   عَاب ةرجَّشلا   و
                                    ُ َ
                           َّ
                                                         َ
                                                              ْ َ
              َ َ
                                            َ
                                 َ
                                        َّ َ
                                                                         َ
                                                                  َ َ
                     ْ
                                                      ِ ِ
                                                                ِ
                                                            ِ ِ
                                                 ۪
                                                           قو
                                              هت
            ف   ِ ِ    ءا ايشَلْا قفاوت نَا  ا      مَك ه   ناحبس  ِ ِ  َ   ئيشم َ َ   ه   و    دص َ َ   هرايتخ ِ   او  ٰلٰا   عت
                                                                    َ ْ
                       َ ُ َ َ َّ
                َ ْ
                                                                         َ َ
                                                               َ
                                    ُ
                                َ
                                                        ْ
                                     َ َ ْ ُ
                                                 ِ ِ
                                                       ِ
                                                                ِ
                                    ِ
                                      ِ ِ
                                                 يعو
               كْل  ِ ِ    نا   ع   ت     ص نَا   ٰ لٰع ُّلدي ةي   سنجْلاو ة َّ ْ  َّ   نلا ءاضع   َل   ْا تاساسَا
               َ
                        َّ
                                        ْ
                                 ُ َ َّ
                      َ َ
                             َ
                                                         َ ْ
                                            َ
                                                                   َ َ
                                                    ِ
                                                              ِ
                           ِ
              ِ
                                     ِ
                تا   زِيامتم   ْلا تاص   ُّخشَّتلاب اهزيامت    نَا كلٰذَك دحَا دحاو  ِ   دار   فَلْا
                                                  َ
                                               َّ َ َ
                                 َ
                َ َ َ
                                                             ٌ
                                                                 َ
                                                                      ْ َ
                                                        ٌ َ
                                        َ َ ُ
                      ُ
                              َ
                                       ِ
                                                     ِ
                                                                ِ
                         ِ
             ِ
            لعاف د   حَل   ْا دحاوْلا ع ِ   ناصلا كلذ نَا  ٰلٰع ُّل   دي ةم   َظتنمْلا    تانيع   َّت لاو
                                      َ ٰ َّ
            ٌ
                       َ
                  َ َ َ
                                 َّ َ
                                                                   َ ُّ َ
                           َ
                                                   ُ َ َ
                                                                          َ
                                               َ
                                                         َ ْ ُ
                                           َ َ
                             ُ ُ      ي  ۪ر ي   د  ام م   ُكحيو ءا ايَ   ام لعفي را   تخم
                                               َ ُ َ ْ َ ٌ
                                َ ُ
                                                        َ ْ ُ
                                     ْ َ َ ُ

               Bu Fıkra, İrade-i İlahiyenin delillerinden pekçok küllî hüccetleri ihtiva
           eden birtek küllî ve uzun delildir. Mealinin kısa bir tercümesi içinde İrade
           ve İhtiyar ve Meşiet-i İlahiyeyi gayet kat'î isbat eden bir delili beyan ederiz.
           Hem  İlm-i  İlahînin  bütün  mezkûr  delilleri,  aynen  İradenin  dahi  delilidir.
           Çünki her masnu'da İlim ve İradenin beraber Cilveleri, eserleri görünüyor.

               Bu Arabî Fıkranın kısaca meali:

               Yani,  herşey  Onun  İrade  ve  Meşietiyle  olur.  İstediği  olur,
           istemediği olmaz. Her ne isterse yapar. İstemezse, hiçbir şey olmaz. Bir
           hüccet  şudur:  Görüyoruz  ki,  bu  masnuatın  herbiri  muayyen  zâtı,  mahsus
           sıfatı, ayrı hususî mahiyeti, mümtaz farikalı sureti, hadsiz imkânat ve başka
           tarzlarda olabilir, teşvişçi ihtimalat içinde, neticesiz çok yollarda ve sel gibi
           akan ve karıştıran ve birbirine zıd unsurların müdahaleleri içinde ve sehiv
           ve  iltibasa  sebebiyet  veren  ve  birbirine  benzeyen  emsalleri  içinde  bu
           karmakarışık hallere karşı, o herbir masnuu ince, tam, düzgün bir Nizam
           altına almak ve hassas, cessas, mükemmel bir ölçü ve Mizanla her uzvunu
           ve cihazını tartmak, takmak ve yüzüne süslü, düzgün bir sîma, bir teşahhus
           vermek  ve  birbirine  muhalif  a'zalarını  basit,  camid,  ölü  bir  maddeden
           Zîhayat olarak gayet san'atlı yaratmak.. meselâ İnsanı ayrı ayrı yüz cihazatı
           ile    bir     katre      sudan      İcad      etmek      ve     kuşu      pekçok      âlât
   646   647   648   649   650   651   652   653   654   655   656