Page 729 - Risale-i Nur - Şualar
P. 729

SEKİZİNCİ  ŞUÂ                                                                                                                     731


           adet Mektublardan ibaret ve Mektûbat namında Otuzüç Kitab ve yüzden
           ziyade Risalelerdir.

               İşte  Hazret-i  İmam-ı Ali  (R.A.)  Otuzüçüncü  Mertebede  ve  Kase-
           minde  Otuzüçüncü  Sözün  eczaları  olan  o  yüzon  Kitab  ve  Mektûbata
           birden işâret etmek için yüzon Semavî Suhuf nâmında yüzon muhtasar
           Kitablar ve o büyük Mukaddes Kitablardan istimdat mânasında olan şu:

                                                  ۪
             تَلض   فت   ا ب   تُك   تْلزن      َا  َ      اام       ِلُك  َ    ۞   ٰ لٰع  ىذَّلا   ك ِ   لضف ِ      ب    ىٰل   وم   اي  كُلئسَاو
                                                                      َ َ َ
                َ َ َّ
                                                      َ
                                                         ْ َ
            ْ
                          َ َ ْ
                     ْ
                                                                  ْ َ
                                                                               َ
                                                              َ
                                                                             ْ
           Kelâmiyle işaret eder. Malûmdur ki: İlm-i Belâgatta ve Fenn-i Beyanda
           uzak  ve  gizli  mânalara  delâlet  etmek  için  karine  tâbir  ettikleri
           emârelerden ve münâsebetlerden birisi bulunsa, uzak bir mâna ve gizli
           ve işarî olan bir mefhum, karinenin kuvvetine göre sarîh ve zâhir mânası
           gibi kabul edilir. İşte bu Kaideye binaen, bu işarî mânaların herbirisine
           müteaddid  karineler,  emâreler  bulunduğu  gibi  sair  arkadaşları  da  ona
           karineler olur. Risale-i Nurun mecmuundan haber veren sarîh Fıkralar
           dahi herbirisine kuvvetli bir karinedir.


               İKİNCİ     REMZ:   Kur'ânın    El – Âyet – ül - Kübrası     olan
           ه      دمحب  حبيُ    َّلا    ء        َ شَ    نم  ِ      و     نا      نهيف     نم و ضرَلا َ      و ْ    عبسلا     تا   و   مسل ا ه   َل    حب   ُ تَ
                               ِ
                        ِ
                  ِ
                                                                              ِ
              ِ
          ِ ۪
                                        ِ ۪
                                      َّ َ ْ
                                                                     ٰ َّ َ ُ
            ْ َ
                                                                               َ ُ ُ
                              ْ
                                                         ُ ْ َّ
                                            ْ َ َ ُ ْ
                ُ َ ُ
                           ْ


           nin  Hakikat-ı  Kübrâsını  ve  Tefsir-i  Ekberini  gösteren  ve  Ramazan-ı
           Şerifin ilhamî bir hediyesi bulunan "Yedinci Şuâ" Risalesine Hazret-i
           İmam-ı  Ali  (R.A.)  Mektûbata  işâretten  sonra  "Lem'alar"a  işâret
                                                   ِ
                                                               ِ
           içinde  Şuâlar'a  bakarak    تجفْل ا   َ  ِ      م ن    ۪ نّم   َا  ىبُكلا  ةيٰل  ِ    و     ْاب   (Hâşiye)
                                      ْ َ َ
                                                            ْ
                                                                      َ
                                                                َ

                                                         ٰ ْ
           deyip  İlm-i  Belâğatça  "Müstetbiat-üt-Terakib"  ve  "Maarîz-ül-
           Kelâm" denilen mâna-yı zâhirînin tebaiyyetiyle ve perdesinin arkasiyle
           müteaddid karinelerin kuvvetine göre işaret eder. Ve o acîb ve yüksek ve
           Tevhidin  Hüccet-ül-Kübrâsı;  ve  El-Âyet-ül-Kübrânın  bir  Alâmet-i
           Kübrâsı ve

           ------------------
                  (Hâşiye):  İmam-ı  Ali  bu  Fıkra  ile  işaret  eder  ki  Âyet-ül  Kübra  Risalesi  yüzünden
           Şâkirdleri  bir  musibete  düşecekler  ve  Onun  Kerameti  ve  Bereketiyle  Emniyete  ve  Selâmete
           çıkacaklar. Evet bu Kerâmet-i Aleviye tam tamına çıktı ki o Risale için hapse düşüp ve Onun
           kuvvetli Hakikatlari ile kurtuldular.
   724   725   726   727   728   729   730   731   732   733   734