Page 734 - Risale-i Nur - Şualar
P. 734

736                                                                                                                                                                 ŞU Â L A R


                           ِ
                                                       ِ
                                                 ِ
                                             ِ
                           ة      نحم و  ة َ ْ      بر   ِ لُك ر   ش    و ة   ن   تف   ْلا كْلت رش     كي   قي

                                                                ۪
                                       ُك
                                                             َ َ
                                                    َ
                                                ْ َ َ َ َّ
                                                         َّ
                             َ
                                                                 َ
                        َ ْ
          Fıkrasiyle  diyor:  "Ya  Said-el-Kürdî!  Bin  üçyüz  ellidört  tarihine
          yetişirsen  Mevlâ-yı  Azîminden,  o  zamanın  ve  o  asrın  fitne  ve
          şerlerinden  muhafazanı  iste  ve  yalvar."  Evet  Onsekizinci  Lem'ada
          Birinci  Keramet-i  Aleviyenin  îzahında,  Kaside-i  Ercûziyenin  Risale-i
          Nur ve Müellifine dair İşârât-ı Gaybiyesi beyan edilmiş. İsm-i Âzam ve
          Sekine  tâbir  ettiği  Esmâ-i  Sitte-i  Meşhure  ile  daima  meşgul  olan  bir
          Şakirdiyle konuştuğu ve teselli verdiği ve çok emâreler ve karinelerle o
          Şâkird, Said olduğu isbat edilmiş. Ve orada o Şâkirdine demiş:

                      اي ۪  َ َ      و ا   ْل   قف    يم   َلْا  ا َ  ِ      ب    تب   ا يطتَ   َ    تر طس  مجع فرحَا
                                                      ِ
                               ۪
                                         ِ
                                              ۪
                                       َّ
                                                   ْ َ
                                                           ْ ُ ُ ُ ْ
                     َ
                                               ْ
                             ُ
                                                       ُ

              Yani,  ecnebi  hurufları  bin  üçyüz  kırksekizde  tâmim  edilecek,
          çoluk-çocuk,  emîrler  ve  fakirler  icbar  suretinde  gece  dersleriyle
          öğrenmeye çalışacaklar.
                                   ِ
                 Evet    ط َ تَ     تر طس Cümlesi tam tamına; iki ت sekizyüz iki
                          ۪
                       ا
                         ي
                            ْ   ْ َ  ُ
          س yüz  yirmi,  iki ر dörtyüz,  iki  ط onsekiz,  bir  ى  on,  mecmuu bin
          üçyüz kırksekizdir. Aynı tarihte lâtinî huruflarına gece dersleriyle cebren
          çalıştırıldı.  Sonra  İmam-ı  Ali  (R.A.)  Sekine  ile  meşgul  olan  Said'e
                                          ِ
                                                        ِ

          (R.A.) bakar; konuşur. Akabinde  ام   زلا    ك   َ  ِ ِ    ْ  َ ُ    ي der. İki-üç yerde
                                                     لٰذل اكردم ا
                                          ن
                                             َّ َ
          kuvvetli  işaret  ile  Said  (R.A.)  ismini  verdiği  Şâkirdine  hitaben
          "Kendini Sekine ile Dua edip muhafazaya çalış." Ya-i nidâî´den son-
          ra    müteaddid    karineler    ve    emâreler    ile     Said     var.     Demek
                    ِ ِ
                                                               ِ
           ِ
                                 ۪
              م   زلا كلٰذل اك ِ   ردم     ديعس  اي olur. Bu Fıkra nasılki    دم Kelimesiyle
                                                             ا


           ن
             ا

                                                              ك
                                                               ر


                   َ
               َّ َ
                               ُ ْ ُ
                                                                 ْ ُ
                                     َ َ
                                                                            ك
          "El-Kürdî" lâkabına hem lâfzan hem cifren bakar. Çünki mimsiz   ر   َ ْ    د
                                                                           ا

          Kürd Kalbidir. (1) م  ise  ل  ve ى ye tam muvafıktır. Öyle de: Diğer bir
          ismi olan Bediüzzaman lâkabına dahi "ezzaman"
          ------------------
                 (1) Yâni; tersinden okunuşudur.
   729   730   731   732   733   734   735   736   737   738   739