Page 243 - Hz İbrahim (as) ve Hz Lut (as)
P. 243
Harun Yahya (Adnan Oktar)
İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan me-
kanizmanın tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. şimdi
biri size, odanızda duran televizyon tesadüfler sonucunda
oluştu, atomlar biraraya geldi ve bu görüntü oluşturan aleti
meydana getirdi dese ne düşünürsünüz? Binlerce kişinin bira-
raya gelip yapamadığını şuursuz atomlar nasıl yapsın?
Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluş-
turan alet tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü
görüntünün de tesadüfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı du-
rum kulak için de geçerlidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak
kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı
ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu
titreşimleri elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir.
Aynen görmede olduğu gibi duyma işlemi de beyindeki duy-
ma merkezinde gerçekleşir. Gözdeki durum kulak için de ge-
çerlidir, yani beyin, ışık gibi sese de kapalıdır, ses geçirmez.
Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de olsa beynin içi tama-
men sessizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde algılanır. Ses
geçirmeyen beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersi-
niz, kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o
anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses düzeyi ölçülse,
burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görülecektir.
Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl
kullanılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürül-
mektedir. Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik
alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazıları-
dır. Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mü-
hendise ve uzmana rağmen kulağın oluşturduğu netlik ve ka-
litede bir sese ulaşılamamıştır. En büyük müzik sistemi şirketi-
241