Page 144 - Evrenin Yaratılışı
P. 144

142                  EVRENİN YARATILIŞI
             Ş     imdiye dek, içinde yaşadığımız evrenin tüm fiziksel dengelerinin biz-


                   im yaşamımız için özel olarak ayarlanmış olduğunu inceledik. Evrenin
                   genel yapısının, Dünyamızın bu evren içindeki yerinin, yerkürenin
                   fiziksel özelliklerinin, havanın, ışığın ve suyun, tam olarak bizim
             ihtiyaç duyduğumuz özelliklere sahip olduklarını gördük. Ancak bir de tüm
             bunların ötesinde, sahip olduğumuz bedeni oluşturan elementleri de incele-
             memiz gerekir. Elimizi, gözlerimizi,  saçımızı, ciğerlerimizi oluşturan ya da
             bize besin sağlayan tüm canlıları, bitkileri, havyanları, ağaçları, kuşları oluştu-
             ran elementler de, özel yaratılmış yapıtaşlarıdır.
               Fizikçi Robert E. D. Clark'ın "Yaratıcı, yaşamın inşası için kullanılmak üze-
             re özel parçalar yaratmıştır" şeklindeki sözüyle 85  ifade ettiği gibi, Allah, canlı-
             lığın yapıtaşlarını çok özel ve üstün özelliklerle var etmiştir.
               Bu ya pı taş la rı nın en önem li si ise, kar bon dur.


               Kar bon un Yapısı

               Ön ce ki bö lüm ler de, pe ri yo dik tab lo da al tın cı sı ra yı iş gal eden kar bo nun,
             kır mı zı dev adı ve ri len bü yük yıl dız la rın için de ne den li ola ğa nüs tü bir sü reç
             so nu cun da üre til di ği ni in ce le miş tik. Kar bo nun bu ola ğa nüs tü olu şu mu nu keş  -
             fe den Fred Hoy le'un, "fi zik ka nun la rı, yıl dız la rın için de ger çek leş tir dik le ri so -
             nuç la ra ba kı lır sa, bi linç li ola rak dü zen len miş ler dir" de di ği ni de gör müş tük. 86
               Kar bo nu in ce le di ği miz de bu ato mun sa de ce olu şu mu nun de ğil, kim ya sal
             özel lik le ri nin de dü zen len di ği ni gö rü rüz.
               Kar bon do ğa da saf ola rak iki ay rı form da bu lur; gra fit ya da el mas ola rak.
             Ama yap tı ğı bi le şik ler or ta ya çok fark lı mad de ler çı ka rır. Hüc re za rın dan ağaç
             ka bu ğu na, göz mer ce ğin den bir ge yi ğin boy nuz la rı na, yu mur ta be ya zın dan yı  -
             lan ze hi ri ne ka dar son de re ce fark lı or ga nik ya pı la rın hep si, kar bon te mel li bi -
             le şik ler den olu şur. Kar bon, hid ro  jen, ok si jen ve azot atom la rıy la çok fark lı ge -
             omet rik şe kil ve sı ra la ma lar da bir le şe rek, son de re ce fark lı mad de ler mey da  -
             na ge ti rir.
               Kar bon bi le şik le ri nin ba zı la rı sa de ce bir kaç atom dan olu şur ken, ba zı la rın  -
             da bin ler ce hat ta mil yon lar ca atom var dır. Sa de ce kar bon atom la rı bu den li
             uzun ve ka lı cı bi le şik ler oluş tu ra bi lir ler. Da vid Bur nie'nin Li fe ad lı ki ta bın da
             be lir til di ği gi bi, "kar bon, çok ola ğan dı şı bir ele ment tir... Kar bon ve onun bu
             ola ğan dı şı özel lik  le ri ol ma sa, Dün ya' da ya şam ol ma sı müm kün gö zük me mek -
             te dir." 87
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149