Page 188 - Evrenin Yaratılışı
P. 188
186 EVRENİN YARATILIŞI
görüntü oluşmaz. Kamerada da, televizyonda da mutlaka görüntü kaybı mey-
dana gelir. İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekanizma-
nın tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size, odanızda duran
televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya geldi ve bu görüntü
oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşünürsünüz? Binlerce kişinin birara-
ya gelip yapamadığını şuursuz atomlar nasıl yapsın?
Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet tesadüfen
oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de tesadüfen oluşamaya-
cağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçerlidir. Dış kulak, çevredeki ses-
leri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses tit-
reşimlerini güçlendirerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik
sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu gibi duyma
işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir.
Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ışık gibi sese de kapa-
lıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de olsa beynin içi ta-
mamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde algılanır. Ses geçirmeyen
beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm
gürültüsünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses
düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görülecektir. Net bir
görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılıyorsa, ses için de aynı
çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok
elektronik alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır.
Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzmana
rağmen kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.
En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik setini düşünün.
Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az da olsa mutlaka pa-
razit oluşur veya müzik setini açtığınızda daha müzik başlamadan bir cızırtı
mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler
son derece net ve kusursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde ol-
duğu gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde onu
algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyledir. Şimdiye kadar in-
sanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve
başarılı birer algılayıcı olamamıştır. Ancak görme ve işitme olayında, tüm bun-
ların ötesinde, çok büyük bir gerçek daha vardır.