Page 192 - Evrenin Yaratılışı
P. 192
190 EVRENİN YARATILIŞI
rencilerinin, Einstein, Hubble gibi bilim adamlarının, Frank Sinatra, Charlton
Heston gibi sanatçıların, bunun yanı sıra ceylanların, limon ağaçlarının, ka-
ranfillerin çıkacağına inanmaktadırlar. Üstelik, bu saçma iddiaya inananlar bi-
lim adamları, profesörler, kültürlü, eğitimli insanlardır. Bu nedenle evrim teo-
risi için "dünya tarihinin en büyük ve en etkili büyüsü" ifadesini kullanmak
yerinde olacaktır. Çünkü, dünya tarihinde insanların bu derece aklını başın-
dan alan, akıl ve mantıkla düşünmelerine imkan tanımayan, gözlerinin önü-
ne sanki bir perde çekip çok açık olan gerçekleri görmelerine engel olan bir
başka inanç veya iddia daha yoktur. Bu, Afrikalı bazı kabilelerin totemlere,
Sebe halkının Güneş'e tapmasından, Hz. İbrahim (as)'ın kavminin elleri ile
yaptıkları putlara, Hz. Musa (as)'ın kavminin içinden bazı insanların altından
yaptıkları buzağıya tapmalarından çok daha vahim ve akıl almaz bir körlük-
tür. Gerçekte bu durum, Allah'ın Kuran'da işaret ettiği bir akılsızlıktır. Allah,
bazı insanların anlayışlarının kapanacağını ve gerçekleri görmekten aciz du-
ruma düşeceklerini birçok ayetinde bildirmektedir. Bu ayetlerden bazıları
şöyledir:
Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark
etmez; inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mü-
hürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azab
onlaradır. (Bakara Suresi, 6-7)
… Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bu-
nunla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hay-
vanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır.
(Araf Suresi, 179)
Allah, Hicr Suresi'nde ise, bu insanların mucizeler görseler bile inanma-
yacak kadar büyülendiklerini şöyle bildirmektedir:
Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yük-
selseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülen-
miş bir topluluğuz" diyeceklerdir. (Hicr Suresi, 14-15)
Bu kadar geniş bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili olması, insanların
gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve 150 yıldır bu büyünün bozulma-
ması ise, kelimelerle anlatılamayacak kadar hayret verici bir durumdur.
Çünkü, bir veya birkaç insanın imkansız senaryolara, saçmalık ve mantıksız-
lıklarla dolu iddialara inanmaları anlaşılabilir. Ancak dünyanın dört bir ya-