Page 165 - Kötülüğü Düzenleyip Örgütleyen Tapınakçılar ve Masonlar
P. 165
163
‹flte evrimciler,
bu kaliteli ve net
görüntüyü olufltu-
ran mekanizmanın
tesadüfen olufltu-
¤unu iddia etmek-
tedirler. flimdi biri
size, odanızda du-
ran televizyon tesa-
düfler sonucunda
olufltu, atomlar bi-
raraya geldi ve bu
görüntü oluflturan
aleti meydana ge-
tirdi dese ne düflünürsünüz? Binlerce kiflinin biraraya gelip yapamadı¤ı-
nı fluursuz atomlar nasıl yapsın?
Gözün gördü¤ünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluflturan alet
tesadüfen oluflamıyorsa, gözün ve gözün gördü¤ü görüntünün de tesa-
düfen oluflamayaca¤ı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçerlidir.
Dıfl kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta kula-
¤a iletir; orta kulak aldı¤ı ses titreflimlerini güçlendirerek iç kula¤a akta-
rır; iç kulak da bu titreflimleri elektrik sinyallerine dönüfltürerek beyne
gönderir. Aynen görmede oldu¤u gibi duyma ifllemi de beyindeki duy-
ma merkezinde gerçekleflir.
Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin, ıflık gibi sese de
kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dıflarısı ne kadar gürültülü de olsa
beynin içi tamamen sessizdir. Buna ra¤men en net sesler beyinde algıla-
nır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz,
kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü duyarsınız. Ama o anda hassas
Harun Yahya