Page 109 - Dünya Hayatının Gerçeği
P. 109
"İman edenlerin ve inkar edenlerin
cennet ve cehenneme alınışları"
ADNAN OKTAR: ... İman eden bir insanı ölüm anından
itibaren hiçbir rahatsız edecek olay yoktur. Sürekli keyif
ve zevk içindedir. Bir kere canı alınırken çok nezaketli ve sevgi
dolu bir üslupla alınır. İltifatlarla, hürmetle, aşkla alınır. Heyetle gelirler,
sevgiyle alıp götürürler, aksi birşey olmaz. Cehennemin yanına götü-
rürlerken de aynı şekilde. Herkes gidecektir cehennem arazisine,
yanlarında sürücüleri ile birlikte. Araziyi, ortamı bilmedikleri için "önle-
rinde bir ışık vardır aydınlatan" diyor Allah, "ve sağlarında da bir ışık
vardır" diyor. Bizim aklımıza lamba gibi bir şey gelir, ama değil. Biz
onu ahirette anlarız, sürücü deyince biz araba gibi bir şey düşünürüz,
o da değil, ilk defa görmüş olacağız, anlayacağız. Bizim bildiğimiz
şeyler değil. Arazi deyince de, biz böyle düz arazi zannederiz. Öyle
de değil, bambaşka bir şey, orada anlayacağız ne olduğunu. Onun
için biz sadece iman ediyoruz şu an ne olduğuna. Görünce tam
kanaatimiz gelecek, çünkü ilk uyandıklarında da insanlar anlamıyor-
lar ahirette.
Kalkıyorlar, "Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı?" diyorlar, şaşırıyorlar.
Bir uykudan uyandıkları kanaatindeler, anlayamıyorlar. Sonra belirli
bir noktadan birisi onları çağırıyor, uzak bir noktadan. Oraya doğru
topluca gidiyorlar. Oraya gelince olayı anlıyorlar. "Eyvah, din günü
buymuş, öldük, dirildik" diyorlar yani orada anlıyorlar. Fakat orada
bile yine anlamıyor birçoğu. Uyandığını, baygın veya komada oldu-
ğunu ve bir araziye bırakıldıklarını zannediyorlar. Bir şeye bırakıldıkla-
rını zannediyorlar, yine fark edemiyorlar. "Eyvahlar bize, bu din günü,
kastedilen buydu" diyorlar. Ondan sonra olay başlıyor işte.
Müminleri Allah ayırıyor, onlar ayrı, inkarcılar ayrıdır. Cehennem kapı-
Adnan Oktar (Harun Yahya) 107